Ev Hanımlığı

Günümüzde annelik ve ev hanımlığı basit görülür oldu. Kadınlar fıtrata mugâyır ve zıt bir şekilde, erkeklerin bulunduğu her alanda ve ticârî vitrinlerde arz-ı endâm etmeye zorlandılar. Nefisler kendini gösterme hastalığıyla mâlûl olduğu için, maalesef bu nefsânî telkinler müşteri de topladı.

Eskiden kız evlâtlar, ellerinde kanaviçeler ve danteller ile çeyiz hazırlamakla meşgul olurlar; ev hanımlığına, anneliğe hazırlanırlardı. Evlâtlar, bilhassa âile büyüklerine ve misafirlere hizmet etmeye alıştırılırlardı. Şimdi maalesef başı örtülü kız evlâtlar da dâhil, kafelerde eğlence hâlindeler…

Günümüzde; evlâtları kreşe, yaşlı anne-babayı huzurevine yollayıp, kendisi de ihtilât mikroplarıyla dolu bir mekânda tahsil ve kariyer peşinde koşmak, akşam da yemeği dışarıda yemek veya eve dışarıdan yemek getirtmek şeklinde; âileyi, bereketi, muhabbeti berhavâ eden bir hayat tarzı salgın hâlinde. Yemek yapmayı bile bilmeyen bir nesle dönüşmekte…

Maalesef batıdan gelen cinsiyet eşitliği, feminizm cereyanları, bizim toplumumuza da sızdı. Tanzimat’tan beri; birçok maddî ve mânevî tahribattan, âilenin sağlam oluşu sayesinde nisbeten muhafaza olmuş idik. Lâkin şimdi, bu cereyanlar âileyi de ifsâd ediyor. Boşanmalar artıyor. Ailede şiddet ve kadına tâciz artıyor.

Hâlbuki tarihimizde bunlar duyulmuş değildi. “Kadına el kalkmaz!” denilir, kadın muhterem tutulurdu.

Âile içi şiddetin en büyük sebebi, mânevî eğitimin ihmali ve zaafa uğramasıdır. Zira dinimiz, ahkâm ve güzel ahlâk ile ailede huzuru temin etmiştir. Rabbimiz buyurur:

“Onlarla (hanımlarınızla) güzel geçinin!” (en-Nisâ, 19)

Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurur:

“Sizin en hayırlınız, ailelerinize en güzel muâmelede bulunanızdır!..” (İbn-i Mâce, Nikâh, 50; Dârimî, Nikâh, 55)

 (Daha geniş bilgi için bkz. Osman Nûri Topbaş, Ailede İki Cihan Saadeti, 69-71 vd.)

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle