Mahmud Sâmi Efendi’den Hâtıralar

Merhum Mûsâ Topbaş Efendimiz, uzun yıllar beraber oldukları Mahmud Sâmi Ramazanoğlu Üstâdımızın güzel ahlâkını şöyle tarif ederdi:

“Muhterem üstadımız çok cömertti. Bir seferinde çalıştıkları müessese sahibi, aylık ücretini bir zarfla kendisine takdim etmiş, Sâmi Efendimiz de kendisinden Allah rızası için sadaka isteyen bir kimseye bu zarfı olduğu gibi vermişti.

Hac ve umre mevsimlerinde kendisinden bir şey isteyenleri geri çevirmez, bazen aynı gün içinde aynı kişi birkaç defa yardım istemiş olsa bile güleryüzle mukabele eder ve ziyadesiyle ikramda bulunarak muhakkak kendisinin gönlünü hoş ederdi.

Bir gün kendisine:

«-Sizden yardım isteyen falanca kimse, aldığı sadakalarla lüks lokantalarda pahalı yemekler yiyor.» denildiğinde:

«-Demek ki, masrafı fazlaymış. Ona az vermek olmaz bundan sonra!” diyerek karşılık vermişti.

Allah için vermek, vermek, yine vermek… Kendilerine hediye gelen halı, seccade, en nadide kumaşları günü gününe ehlini bulup vermek âdetleriydi. Hânelerinde bol miktarda yemek pişer, kendisi azın azını yer, misafirlere bolca ikrâm edilir, bakiyesi de komşulara dağıtılırdı.

Evvelce dar gelirliler bile iktisatlı yaşadıkları için sadaka vermeye imkânları olurdu. Huzurlu bir hayat sürerlerdi. Şimdi israf ve lüks, birçok âile ve yuvası yıkmış ve yıkmaya devam etmektedir.

Mahmud Sâmi Efendi, herhangi bir keder ve musibetin izalesi için bolca istiğfar edilmesini ve sadaka verilmesini tavsiye ederdi. Kendisine müracaatta bulunan kimselere de husûsî duâlarda bulunurdu.”

Rabbimiz, bizleri de daha pek çoğunu sayamadığımız bu güzel ahlâk ve hasletlerden nasiplendirsin. Âmin.

PAYLAŞ:                

Zahide Topcu

Zahide Topcu

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle