Zilhicce Ayı ve Faziletleri

ZİLHİCCE AYININ FAZİLETLERİ

 

ÖZET

-Zilhicce Ayı, dört haram aydan bir tanesidir. (Zilka’de, Zilhicce, Muharrem ve Receb)

-Hicrî ayların sonuncusudur.

-İlk on günü, Hac aylarının son on günü olmaktadır. (Şevval, Zilka’de aylarının tamamı ile Zilhicce’nin ilk on günü Hac aylarıdır.)

-Bu ayda hac vazîfesi îfâ edilip tamamlanır.

-Bu ayın dokuzuncu günü Arefe; onuncu, onbirinci, onikinci ve onüçüncü günleri Kurban Bayramı günleridir.

-Arefe günü, sabah namazından, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, yirmi üç vakit, farz namazların arkasından “Teşrîk Tekbirleri” getirilir.

- Kurban Bayramı’nın birinci günü, bayram namazı kılınır ve kurban kesilir.

-Kurban Bayramı günleri yapılması güzel olan, müstehap olan şeyler vardır. Bunları da mümkün olduğu takdirde yapmalıdır.

- Bu ayın ilk on gün ve gecesine Kur’ân-ı Kerîm’de dikkat çekilmiştir.

- Bu ayın ilk dokuz gününde, Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz oruç tutmuş, müslümanlara tutmalarını tavsiye etmiş, bu günlerde îfâ edilen diğer sâlih amellerin, Allah Teâlâ nezdinde pek sevimli olduğunu beyân etmiştir.

-Özellikle Arefe günü orucunun, geçmiş ve gelecek yılın günahlarının afvına vesîle olacağı hadîs-i şerîfte açıklanmıştır.

 

AÇIKLAMALAR

 

Hac İbâdeti

Allah Teâlâ, Bakara sûresinin 197. âyet-i kerîmesinde:

“Hac, malûm aylardır.” buyurmaktadır.

Bu aylar; Şevval, Zilka’de ile Zilhicce’nin ilk on günüdür.

Dünya müslümanları, hac farîzalarını îfâ etmek için Mekke-i Mükerreme’de toplanırlar. Zilhicce’nin sekizinci (terviye) günü Minâ’ya, Arefe günü Arafat’a gidilir. Bilindiği üzere, Hac menâsiki, Kurban bayramı günleri yerine getirilip tamamlanır.

 

Arefe

Zilhicce ayının dokuzuncu günü Arefe; onuncu, onbirinci, onikinci ve onüçüncü günleri Kurban Bayramı günleridir.

Arefe günü, sabah namazından, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, yirmi üç vakit, farz namazların arkasından “Teşrîk Tekbirleri” getirilir.

Arefe günü, yılın en fazîletli günüdür. Burada kastedilen, Kurban Bayramı arefesidir. Zîrâ Ramazan Bayramı arefesi yoktur. Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Arefe günü orucunu tavsiye buyurmuştur:

Ebû Katâde -radıyallâhu anh-, Nebiyy-i Zîşân -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizin şöyle buyurduğunu riv­âyet ediyor:

“Ümîd ediyorum ki, Allah Teâlâ, Arefe günü tutulan oruç sebebiyle geçmiş ve gelecek yılın günahlarını afv eder.” (Tâc Tercemesi II, 158, Müslim, Ebû Dâvud, Tirmizî, Neseî’den)

Yine İbn-i Abbâs -radıyallâhu anhümâ- hazretlerinden rivâyet edildiğine göre, Nebiyy-i Zîşân -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Arefe günü oruç tutmuş ve iftar için Ümmü’l- Fazl’ı kendisine göndererek süt istetmiş ve içmiştir. (Tâc Tercemesi II, 158, Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud, Tirmizî’den)

* * *

Hadîs-i şerîfte şöyle buyrulmuştur:

“Arefe günü tutulan oruç, geçmiş bir senenin ve gelecek senenin günahlarına keffaret olur.” (Tergîb ve Terhîb Tercümesi, II, 457)

* * *

Hazret-i Ebûbekir’in oğlu Abdurrahman, Arefe günü kardeşi Hazret-i Âişe’nin -radıyallâhu anhâ- huzuruna girdi. Hazret-i Âişe, oruçlu olduğu için hararetten dolayı üzerine su dökülüyordu. Abdurrahman ona:

“-Orucunu boz!” dedi.

Hazret-i Âişe:

“-Rasûlullâh’ın, «Arefe günü oruç tutmak, kendisinden önceki senenin günahlarına keffaret olur.» dediğini işittiğim hâlde iftar mı edeyim?!” dedi. (Tergîb ve Terhîb Trc, II, 458)

 

Kurban Bayramı

Bayram, bir neş’e ve sevinç günü demektir. Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz Medîne-i Münevvere’yi şereflendirip, oradaki halkın senede iki defa bayram yaparak eğlendiklerini öğrenince onlara şöyle buyurmuştur:

“Yüce Allah, o iki bayrama karşılık, onlardan daha hayırlı iki bayram günü nasîb etmiştir.”

O günlerin, Ramazan ve Kurban bayramı günleri olduğunu müjdelemiştir. (Büyük İslâm İlmihali, Ö. Nasûhi Bilmen s: 169)

 

Bayram Gecesi Duâlar Kabûl Edilir

Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

“Beş gece vardır ki, o gecelerde edilen duâlar geri çevrilmez:

1) Receb’in ilk Cuma gecesi (Regâib gecesi),

2) Şaban’ın on beşinci gecesi (Berâat gecesi)

3) Perşembeyi Cumaya bağlayan gece (Cum’a gecesi),

4) Ramazan Bayramı gecesi,

5) Kurban Bayramı gecesi..” (İslâm İlmihali, A. Fikri Yavuz s: 529; İbn Asakir, Ebû Umâme)

 

Bayram Günü Yapılması Güzel Olan Şeyler

- Öncelikle Arefe günü sabah namazından Bayram’ın dördüncü günü ikindi namazına kadar yirmi üç vakit farz namazların arkasından Teşrîk Tekbirleri getirilir. Teşrik Tekbiri şudur:

“Allâhu ekber, Allâhu ekber. Lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber. Allâhu ekber ve lillâhilhamd”

- Bayram günleri erken kalkılır, yıkanılır, misvak kullanılır.

- Gülyağı ve benzeri hoş koku sürülür.

- Mübâh olan elbiselerden, en güzel ve en temizi giyilir.

- Yüce Allah’ın nimetlerine şükür için, neş’e ve sevinç gösterilir.

- Karşılaşılan mümin kardeşlere güleryüz gösterilir.

- Elden geldiği kadar sadaka verilir.

- Duâların kabûl edildiği bayram geceleri, ibâdetle ihyâ edilir.

- Kurban bayramında, Ramazan bayramını aksine, namaz kılınmadıkça bir şey yenilmemesi müstehâbdır. Kurban kesecek kimsenin, keseceği kurban eti ile yemeğe başlaması daha uygundur. Bununla berâber, namazdan önce bir şey yenilmesinde de kerâhet yoktur.

- Kurban kesecek kimsenin, tırnaklarını ve saçlarını kesmeyi geciktirmesi Kurban kesiminden sonra kesmesi müstehâbdır.

- Bayram günleri, müslümanların birbirlerini tebrik etmesi, görüşüp musâfaha yapması ve birbirlerine “Ğaferallâhu lenâ ve leküm: Allah, bizi ve sizi bağışlasın.” şeklinde duâda bulunması menduptur, güzeldir. (Büyük İslâm İlmihali, Ö. Nasûhi Bilmen s: 171-172)

 

İlk On Gün İbâdetleri

Allah Teâlâ, Fecr sûresinin ilk âyetlerinde:

“Sabaha yemin ederim. Ve (Zilhicce ayından ilk) on geceye....” (Fecr, 1-2) buyurmaktadır.

Tefsirciler, bu âyeti izah sadedinde şöyle demektedir:

“Sabah vaktinde, huzur-i ilâhîde, kalb huşû içinde olduğu için Cenâb-ı Hak, sabaha; Zilhicce’nin ilk on günü, yılın en faziletli günleri olduğu için de bu faziletli mübârek gecelere yemîn etti.”

 Nitekim Sahîh-i Buhârî’de şöyle bir hadîs vardır:

“Hiçbir gün yoktur ki, o günlerde yapılan sâlih amel, Allah katında bugünlerden (Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan amelden) daha kıymetli olsun.

Dediler ki:

«-Allah yolunda cihâd da mı değil?»

Rasûlüllah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

«-Allah yolunda cihâd etmek de bundan daha kıymetli değildir. Ancak bir kişi, canı ve malıyla cihâda çıkar da, bunlardan hiçbiriyle dönmezse (şehîd olursa) o hâriç!..»” buyurdu. (Tâc Tercemesi II, 156-157)

* * *

Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-, Nebiyy-i Zîşân -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizin şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir:

“Zilhicce’nin on gününde yapılan ibâdetler kadar, diğer günlerin hiç birindeki ibâdet Allâh’a sevgili değildir. Bugünlerden her birinin orucu, bir senenin orucuna, gecelerinden her birinin ihyâsı da, Kadir gecesinin ihyâsına muâdildir.” (Tirmizî, Savm, 52; İbn-i Mâce, Sıyam, 39)

* * *

Ümmü Seleme veya Hafsâ -radıyallâhu anhümâ- şöyle demişlerdir:

“Nebiyy-i Zîşân -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Zilhicce’nin dokuz gününde ve Aşûre gününde oruç tutardı.” (Tâc Tercemesi II, 157, Ebû Dâvud, Nesâî, Ahmed bin Hanbel’den)

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle