GÜLMEK -1-

 Yaratılmışlar içinde duygularını değişik şekillerde açığa vuran tek varlık insandır. Sevinme, üzülme, ağlama gibi duyguların tezâhürü, farklı şekillerde, bir kısım hayvanlarda görülüyorsa da, “gülme”nin sadece insana has olduğu bilinmektedir.

 Gülmek, her ne kadar nefes alıp vermek gibi zarûrî bir hâl değilse de; gülme hissi geldiğinde insanın kendisini onun tesirinden kurtaramaması, karşılaşılan gülünç bir hâdise veya dinlenen güldürücü bir hikâye karşısında duyguların isteyerek veya istek dışı gülme hareketiyle dışarıya çıkması, onun tabiî bir davranış olduğunu göstermektedir. Bu sebeple İslâm, yerinde ve kararında gülmenin âdap açısından önemine binâen ona birtakım sınırlar getirmiştir. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“Çok gülmeyiniz, zira gülmenin aşırısı kalbi öldürür!” (Tirmîzî, Zühd, 2/2305) tavsiyesinde bulunurken; Hazret-i Ömer Efendimiz de:

“-Çok gülenin heybeti azalır.” buyurarak kişinin ciddiyet ve vakarını zedeleyecek tarzda gülmenin uygun olmadığını bildirmişlerdir.

 

Gülmenin Tarifi

Gülmek…

Mutluluk ve keyif emâresi…

Dertleri, gamı, kederi bir tarafa bırakıp kişinin kendisini eğlendirme şekli…

Kaynaklarda ise gülmek, genellikle “sevincin veya psikolojik açıdan rahatlamanın bir ifadesi olarak, görünecek bir biçimde yüzün gerilmesi” şeklinde târif edilir.

 Gülmenin hafif derecede olanına “tebessüm”; yüksek sesle olanına ise, “kahkaha” denir.

 Şunu da belirtmek gerekir ki, gülümseme, her zaman bir sevincin göstergesi olmayabilir. Çünkü insan, sinirli, gergin veya heyecanlı olduğu anlarda ya da ağlamaya direndiği yâhud kendini etrafa güçlü göstermek istediği zamanlarda da gülebilir.

 

Gülmenin faydaları nelerdir?

Gülmenin insan sağlığı üzerindeki sayısız faydalarına işaret eden uzmanlar, “gülerek daha uzun ve mutlu bir hayat sürebilirsiniz” diyorlar. İşte gülmenin faydaları ile ilgili bazı bilgiler:

-Öfke ve kin duygusu, bağışıklık sistemini zayıflatırken; gülmek, bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor.

-Gülmek, yüzümüzde, en az on beş kasın birden çalışmasını sağlıyor.

-Gülmekle titreşen adaleler, iç organlara masaj yapıyor.

-Gülmek, damarları genişletiyor, kan dolaşımını hızlandırıyor.

-Tümör ve virüslerle savaşan hücre sayısını artırıyor.

-Hastalar üzerinde, olumlu etkileri olduğu gözlendiğinden özellikle rûhî bazı hastalıkların tedâvisinde gülme terapisi kullanılıyor.

-Gülmek, stresin aksine hareket ederek stres hormonu olan kortizonun seviyesini azaltıyor. Bu da insan sağlığına iyi geliyor.

-Bir dakika gülmek, 10 dakika kürek çekmek kadar kalori harcatıyor.

-Gülmeyi alışkanlık hâline getiren kişilerin kalp hastalıklarından korunması daha kolay oluyor. Uzmanlar, “Düzenli bir hayata gülmeyi de ekleyince, sağlığınız için en doğrusunu yapmış oluyorsunuz.” diyorlar.

Yukarıda faydası açıklanan gülme, insanoğlunun genellikle huzurunu, sürûrunu ve bediî duygularını yansıtan vasıfta olanıdır. Aksi takdirde katıla katıla gülmek, sebepli-sebepsiz kahkahalar atmak gibi aşırı tavırlar uygun görülmemiştir. Hattâ bu şekildeki gülmeler, Allah’tan gâfil olmanın bir neticesidir.

 Hasan-ı Basrî Hazretleri bir gün, devamlı gülüp duran bir delikanlıya rastladı. Ona:

“-Evlâdım, Sırat köprüsünden geçtin mi?” diye sordu. O da:

“-Hayır!” dedi.

“-Cennette mi veya cehennemde mi olacağını biliyor musun?” diye sordu. Yine:

“-Hayır!” cevabını aldı.

“-Öyleyse niçin gülüyorsun?” diye sordu.

İşte o andan sonra, bu delikanlının bir daha kahkaha ile güldüğü görülmedi.

 

Gülmek üç kısma ayrılır:

1- Övülmüş Olan Gülme: Kısık bir sesle, diğer bir ifâde ile nefesle gülmektir. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in yüzünden hiç eksik olmayan -tebessüm- hâli, buna en güzel örnektir. Bunun için Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

Mü’min kardeşinin yüzüne tebessüm etmek sadakadır.” buyurmuşlardır. (Tirmîzî, Birr, 36/1956)

2- Yerilmiş Olan Gülme: Başkasının işiteceği kadar yüksek sesle gülmek; şiddetli ve fazla gülmek; bir şahsı alaya alarak istihzâ yollu gülmek veya pek çirkin bir şekilde gülmek bu kısma girer.

3- Câiz Olan Gülme: Zayıf bir sesle gülmek, genizden gülmek, dişler görünecek şekilde gülmek… Bu tarzdaki gülüşler, dini ölçüleri aşmayacak ve gülenin vakarını sarsmayacak bir çerçevede kalırsa câiz görülmektedir. Bu tarz gülme, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’de görülmüş ise de fazla olmamıştır. Zira hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:

“Rasûlullâh’ın sükûtu uzun, gülmesi az olurdu.” (Ahmed bin Hanbel, Müsned)

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle