Sunuş

Muhterem Okuyucularımız;

Konumuz, ömrün sayılı nefeslerine rağmen bitip tükenmek bilmeyen hayallerimiz, hedeflerimiz, arzu ve heveslerimiz… Beşer sözünü uzatmadan, en güzel ve en doğru söze kulak verelim:

“…Ecelleri gelince ne bir saat geri kalabilirler, ne bir saat ileri gidebilirler.” (en-Nahl, 61)

Ey îman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allâh’ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana uğrayanlardır. Herhangi birinize ölüm gelip de: «Rabbim, ne olur, ölümümü geciktirsen de, sadaka verip sâlihlerden olsam!» demeden önce, size verdiğimiz rızıktan harcayın. Allah eceli gelen bir kimseyi geri bırakmaz. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.” (el-Münâfikûn, 9-11)

Nihayet o müşriklerden birine ölüm gelip çatınca:

«-Rabbim.» der. «Ne olur beni dünyaya geri gönder. Ömrümü boşa geçirdiğim dünyada iy işler yapayım.»

Hayır, hayır! Onun bu söyledikleri boş lâftan ibarettir. Tekrar dirilecekleri güne kadar onların önlerinde bir engel vardır, geri dönemezler. Sûra üflendiği zaman artık aralarında soy-sop ilişkisi kalmaz. Birbirlerinin hâlini de sormazlar. Kimin yaptığı iyilikler ağır basarsa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. Kimin yaptıkları da hafif gelirse, işte onlar zarara uğrayanlardır. Onlar Cehennem’de devamlı kalacaklardır.

Bunların yüzlerini ateş yalar da dişleri sırıtır kalır. Allah onlara: «Benim âyetlerim size okunurdu da, siz onları yalanlardınız, değil mi?» der.

Derler ki: «Rabbimiz! Azgınlığımız bizleri alt etti. Biz sapıklık içinde kalmış bir kavim olduk. Rabbimiz! Ne olur, bizi buradan çıkar! Eğer tekrar önceki hâlimize dönersek, işte o zaman kendimize zulmetmiş oluruz.»

Allah şöyle buyurur: «Alçaldıkça alçalın orada! Bana artık bir şey söylemeyin! Çünkü kullarımdan bir grup insan: “Rabbimiz, biz îman ettik. Bizi bağışla. Bağışlayanların en iyisi Sen’sin!” demişlerdi. Fakat siz onlarla eğlenir, Beni anmayı unutarak onlara gülerdiniz. Sabrettikleri için bugün Ben onları mükâfatlandırdım. Onlar muradlarına erenlerdir.»

Allah inkârcılara: «Yeryüzünde kaç yıl kaldınız?» diye sorar.

«Bir gün veya daha az bir zaman kaldık; sayanlara sor.» derler.

Allah da onlara şöyle buyurur: «Pek az kaldınız. Keşke bunu bilseydiniz (dünyaya tapmazdınız). Sizi boşuna yarattığımızı, Bize dönmeyeceğinizi mi sandınız?” (el-Mü’minûn, 99-115)

Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de şöyle buyurmuştur:

Yedi şey gelip çatmadan iyi işler yapmaya bakın. Yoksa siz insana vazifelerini unutturan fakirlikten, azdıran zenginlikten, hâlsiz bırakan hastalıktan, bunaklaştıran ihtiyarlıktan, ansızın yakalayan ölümden, gelmesi beklenen şeylerin en fenâsı Deccal’den, belâsı daha büyük ve daha acı olan kıyametten başka bir şey mi bekliyorsunuz?” (Tirmizî, Zühd, 3)

Hulûlü ile müşerref olduğumuz Ramazân-ı Şerîf ayınız ve Ramazan Bayramınız mübârek olsun. Allah bu mübârek günleri, insanlığın huzur, sıhhat, âfiyet, rahmet ve mağfiretine vesîle kılsın. Âmîn.

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle