HACCIN MAKBUL OLDUĞUNUN ALÂMETİ

Merhum Mûsâ Topbaş Hazretleri, bir sohbetlerinde hac ibâdetinin fazîletlerini şöyle anlatmıştı:

Hacc-ı mebrurun alâmeti, hacının Kâbe’den, dünyayı terk ederek âhirete rağbetle dönmesidir. Hacc-ı mebrurdan dönen kişinin günahları affedilir, duâsı müstecâbtır. Bu sebeple hacdan dönen kişinin duâsına mazhar olmak için çaba sarf etmek ve ondan günahların affı için duâ etmesini istemek müstehaptır.

Hadîs-i şerîfte şöyle buyrulmuştur:

“Günâhı en büyük insan, Arafat’ta vakfe yapıp da Cenâb-ı Hakk’ın kendisini affetmediğini düşünen kişidir. Bir hac, Allah yolunda yirmi gazveden daha faziletlidir.”

*

Ashâb-ı kirâmdan Abdullah ibni Mes’ud -radıyallâhu anh- şöyle rivâyet etmektedir:

Bir defasında biz Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ile birlikte Mina’da bulunuyorduk. Bu sırada Yemen’den bir kafile geldi. Bunlar, Rasûlullâh Efendimiz’e hitâben:

“-Analar babalar sana fedâ olsun yâ Rasûlallâh!.. Bize haccın faziletini anlatır mısın?” diye sordular.

Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de:

“-Peki, anlatayım.” buyurdu ve hemen söze başlayarak şunları söyledi:

“Kim olursa olsun, hac veya umre yapmak maksadıyla evinden çıkan ve yola düşen bir kimsenin her adım atışıyla günahları dökülür. Hem de tıpkı güzün ağaç yapraklarının dökülmesi gibi… Medîne’ye geldikten sonra selâm verip benimle musafaha ettiği anda melekler de onunla selâmlaşarak musâfaha ederler.

Zülhuleyfe’ye gelip yıkandığında, onlar da onu günahlardan temizlerler. İki yeni elbiseyi (ihramı) giyince, Allah da onun sâlih amellerini yeniler. «Lebbeyk, Allâhümme Lebbeyk» dediği zaman Allah da ona, «Lebbeyk ve sa’deyk» diyerek, yani «Ey kulum, seni dinliyor ve sana bakıyorum!» diyerek mukabele eder. Mekke’ye girip Kâbe’yi ziyaret ettiği ve Safâ ile Merve arasında sa’y ettiği zaman Allah kendisini çok hayırlara ulaştırır. Arafat’ta durarak hâcetlerini isterken seslerini yükselttikleri sırada, Allah onlarla yedi kat meleklerine karşı öğünür ve der ki:

“-Ey benim meleklerim!.. Ey benim gökyüzümün sâkinleri! Görmüyor musunuz? Benim kullarım uzak mahallerden benim için gelmişler. Saçları dağınık, toz-toprak içindeler… Varlarını, yoklarını benim uğrumda harcamışlar, bedenî sıkıntılara düşmüşler. İzzetim, Celâlim ve Keremim hakkı için söylüyorum ki, onların iyiliklerinin yüzü suyu hürmetine günahlarını da affedeceğim. Sonra her birini sanki analarından yeni doğmuşcasına günahtan temizleyeceğim.”

(Şeytana) taş attıkları ve Kâbe’yi ziyâret ettikleri zaman ise, arş içinden gelen bir ses şöyle der:

“-Bağışlanmış olarak dönünüz! Yeniden hayata başlayınız ve güzel ameller işleyiniz!..”

*

Cenâb-ı Hak, hac ve umreye niyetlenen bütün kardeşlerimizin yaptıkları ibâdetleri makbul ve mebrur eylesin. Hadîs-i şerîflerde buyrulduğu gibi, onları bütün günahlarından temizlesin. Bizleri de onların hayırlı ve makbul duâlarından hissedar eylesin. Âmin.

PAYLAŞ:                

Zahide Topcu

Zahide Topcu

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle