ESNEMEK

Esnemenin sebebi nedir?

Bilim adamları esnemeyi, can sıkıntısı, uyku başlangıcı, anksiyete (sinirlilik ve asabiyet) ve uykusuzluk gibi sebeplere bağlamaktadırlar.

Esneme sonucu vücutta, hem zihnen hem de bedenen; tembellik, uyuşukluk, gevşeklik ve dikkatsizlik meydana gelir. İnsanın böylesi gaflet içinde olması sonucunda beden, şeytanın devreye girmesine hazır bir hâle gelmiş olur ve böylece şeytanın görevini yapması kolaylaşır. Bu sebeple insan, kendinde esneme emâresi belirince, mümkün mertebe kendini sıkmalı, buna engel olamıyorsa en azından ağzını kapatmalıdır. Ayrıca elini yüzünü yıkayarak veya abdest alarak yahut yorgunsa dinlenerek bir an önce bu gaflet hâlinden kurtulmaya çalışmalıdır.

 

“Esnemek şeytandandır” diyorlar, bu ne kadar doğru?

Ebu Hüreyre -radıyallâhu anh-, Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in şöyle buyurduğunu haber verir:

“Esnemek şeytandandır. Binâenaleyh sizden herhangi biriniz esneyeceği zaman gücü yettiği kadar onu tutsun.” (Müslim)

Ebû Saîd el-Hudrî -radıyallâhu anh-’dan gelen bir diğer rivayette de, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

“Sizden biriniz esnediği zaman eliyle ağzını tutsun Çünkü şeytan, onun ağzına girer.” (Müslim)

Bir diğer hadîs-i şerîfte de:

“Biriniz esneyeceği zaman gücü nisbetinde onu gidermeye çalışsın. (Ağzını açarak hâh demesin.) Çünkü bir kimse esnediğinde şeytan ona güler.” (Buhârî) buyrulmuştur.

Zikredilen hadîs-i şeriflerde “şeytandan geldiğine dikkat çekilen esneme”, genellikle çok yiyip içmek, karnı tıka basa doldurmak, hareketsizlik ve uyku hâlinin öne geçmesi gibi durumlardan kaynaklanır. Esnemeye sebep olan bu durumlardan her biri şeytanın hoşlandığı işlerdir. Bunun için hadîs-i şerîflerde, esnerken ağzımızı kapatmamız emredilerek; hem karşımızdakine çirkin bir görüntü sergilemekten kurtulmanın yolu, hem de Şeytanın güleceği, sevineceği her türlü davranıştan uzak durma gayreti içinde bulunmamız gerektiği bize öğretilmiş olmaktadır. (Bkz: Üsve-i Hasene; Doç. Dr. Ömer Çelik, Dr. Mustafa Öztürk, Murat Kaya, Erkam Yayınları)

 

Namazda esneyince namaz bozulur mu? Namazda esnemenin âdâbı nedir?

Namazda esnemek mekruhtur. Yani namazın sıhhatine engel olan bir hâl değildir. Eğer namazda esneme hâli gelirse, kişi mümkün olduğunca (ağzını açmamak için) dudaklarını sıkmalı; ancak böyle de mani olamayacaksa ayakta ise, sağ elinin tersi ile diğer hâllerde ise, sol elinin tersi ile ağzını kapamalıdır. Buna dikkat etmek, namazın âdâbındandır.

Bunun yanında rivâyet edildiğine göre, İblis, Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e namazla alâkalı olarak şunları söyler:

 “…Her ne zaman kişi, namaza kalkmak isterse; onu tutarım…. Ve çeşitli vesveselerle onu namazdan alıkoymaya çalışırım… Eğer yaptığım bütün işlerde beni mağlup ederse, son olarak onun yanına giderim ve namaz içindeyken burnuna üflerim. Ben üfleyince o esnemeye başlar. Eğer bu esnemeler esnasında eliyle ağzını kapatmazsa; onun içine küçük bir şeytan girer. Bu şeytan, onun dünya hırsını ve dünyevî bağlarını çoğaltır. İşte, bundan sonra o kimse, hep bize itaat eder; sözümüzü dinler; dediklerimizi yapar.” (Şeytanın Hîleleri- Muhyiddin İbn-i Arabî)

 

Namaz dışında esnemenin âdâbı nedir?

Namaz dışında esneme geldiğinde, kişi mümkün mertebe kendini sıkmalı, eğer bununla gideremiyorsa, namazdakinin tam aksine sağ elinin düzüyle ya da sol elinin tersiyle ağzını kapamalıdır. Bunların hiç biri mümkün değilse, en azından çirkin bir görüntü oluşturmamak için başını farklı bir yöne çevirmeli veya eğmelidir.

 

Esnememek için ne yapmamız gerekir?

Gaflet sebebiyle gelen esnemeden kurtulmanın çeşitli yolları vardır:

Bu konuda İbni Âbidin Hazretleri şöyle buyurmaktadır:

“Esnemeyi def etmenin çaresi, peygamberlerin hiç esnemediklerini hatırlamaktır. Yani Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in hiç esnemediğini hatırlayıp ona salavât getirmektir.”

Kudûrî -rahmetullâhi aleyh- bu hususta şunları nakleder:

“Biz bunu defalarca tecrübe ettik ve doğruluğunu gördük.” (Redd-ül Muhtar)

Özellikle namazda esnememek için şu hususlara dikkat etmek lazımdır:

-Tuvalet âdâbına riâyet etmek,

-Her namaz için yeni bir abdest almak,

-İftitah tekbiri alırken elinin tersiyle mâsivâyı arkaya attığının farkında olmak,

-Eûzü besmeleyi şuurlu bir şekilde söylemek.

* * *

Cenâb-ı Hak, gaflet sebebiyle şeytana uyup esnemekten ve bunun neticesinde meydana gelen her türlü şeytânî vesvese ve günahtan cümlemizi muhafaza buyursun ve bize daimî olarak mânevî basîret ve uyanıklık nasip eylesin… Âmin.

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle