Sunuş

Muhterem Okuyucularımız;

Şubat Ayı, farklı bir ay… Muhterem Mahmud Sâmi Efendi Hazretleri, 12 Şubat 1983’de, Medîne’de vefât etmişti. Aradan tam 27 yıl geçti. Neredeyse, bir ömrün üçte biri… Ya da çeyrek yüzyıl veya bir nesil… Bir insanın vefâtının üzerinden onlarca yıl geçer de unutulmaz mı? Niye hatırlanır? Neyi hatırlanır? Her gün yüzlerce insanla görüşüp tanışan bir insan, niye onlarca yıl önce vefat etmiş birisini tekrar tekrar hatırlamak ister? Evet, onları farklı kılan nedir acaba?

İşte tam da bu sorunun cevabını almak için, bu sayımıza göz atmanız yeterli olacaktır. Merhum Mahmud Sami Ramazanoğlu Efendi’yi, en yakınlarının dilinden ve gün ışığına çıkmamış hâtıralarıyla dinlemek, onun yaşadığı devri, edebini, takvâsını, zühdünü, âile içindeki tabiîliğini ve hassâsiyetlerini anlamak bugün için de çok önemli… Bunu, yakınlarıyla yapılan röportajı okuyup bitirdikten sonra siz de ikrar edeceksiniz.

Bu ay, bir yılını geride bıraktığımız “küresel krizi” de masaya yatıralım istedik. Gönül dostlarımız, farklı zaviyelerinden “kendilerince” bir şeyler terennüm ettiler ve ortaya dimağlarınızda “Şebnemce” bir tad bırakacak kıvamda güzel bir sayı çıktı. Bazıları, kriz ekonomik değil, gönül âlemimizde dedi. Bazıları, herkesin “kriz, kriz” derken, kendi derdine düşerek yanındaki muhtaçları, garipleri unuttuğunu hatırlattı. Bazı yazarlarımız da, krizin en büyük sebebinin “israf” olduğunu dile getirdi.

Şebnem Kitapları’nda hareketlilik devam ediyor. Daha önceki aylarda küçük küçük reklamlarını gördüğünüz, Halime Demireşik Hanımefendi’nin Şebnem Dergisi’nde yayınlanan röportajları iki ayrı kitap hâlinde yayınlanmıştı. Biri, İslâm’la şereflenen hanımların hidâyet öykülerinin anlatıldığı, “Cennete Koşan Hanımlar”; diğeri de yine çok farklı zamanlarda, pek çok değerli hanımla yapılmış ve hep hatırlara nakşedilmiş röportajlardan oluşuyor: “Ben, O’nu Sevmeye Muhtacım”… Aynı yazarımızın yaşanmış hikâyeler ile diğer yazılarının bir araya getirildiği kitabın adı ise, “Dostun Divanına”… Yine Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi’nin Şebnem Dergisi’nde yayınlanmış yazılarının bir araya getirilmesi ile oluşan “Bir Nasihat, Binbir İbret” adlı kıymetli eser de neşredilmiş durumda… Bu son saydığımız eserle birlikte, Şebnem Kitapları’nın sayısı 23’e ulaşmış oluyor. Rabbimize şükürler olsun.

Şebnem Takvimleri’ne ve Şebnem Ciltleri’ne göstermiş olduğunuz yoğun alâka sebebiyle okuyucularımıza da şükranlarımızı sunmak isteriz. Daha güzel Şebnem’lerde buluşabilmek ümidiyle, Allâh’a emânet olunuz.