Sunuş

Muhterem Okuyucularımız;

 

İki aydır, “Rabbim, Receb ve Şaban’ı mübârek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” şeklinde Peygamber Efendimiz’den öğrendiğimiz duâyı tekrar ettik durduk. Ve Rabbimize hamd olsun, şimdi Ramazan’a kavuştuk.

Büyük, bereketli ve dolu dolu bir ayın arefesindeyiz. Bu ay, birçok yönden yeni başlangıç fırsatları veriyor bize… Geçmiş hesapları silip ömür defterimizde yeni ve beyaz sayfalar açabileceğimiz… Meselâ namaz ve mescidlerle aramızdaki mesafeyi kapatabileceğimiz bir ay… Meselâ Kur’ân-ı Kerim’le aramızdaki buzları eritebileceğimiz, akrabalarımızla, komşularımızla ve âilemizle tekrar tanışabileceğimiz, görüşebileceğimiz bir… Müslümanın, evinin kırk kapı komşusunun bile hâlinden haberdar olması düşünüldüğünde biz karşı komşumuzun durumundan haberdar mıyız? Bunu, gönül rahatlığı ile cevaplandırmak zor… Annemizden, babamızdan, kardeşlerimizden, öğretmenlerimizden, hocalarımızdan, üzerimizde hakkı bulunan diğer insanlardan ne kadar haberdarız veya onlara karşı ne kadar vefâlıyız?

Ramazan ayı, fakirlerin zenginlerle, zenginlerin fakirlerle tekrar tanışmasını sağlıyor. Aslında hepimiz, aynı kumaşın farklı renklerde parçalarıyız. Sahip olduklarımızın emânetçisi ve dünyadaki bekçisiyiz. Bir müddet sonra emânetleri, asıl sahibine devrederek bu devremülk dünyayı terk edeceğiz. Geldik ve gideceğiz. Geride ne bıraktık? Gülen yüzler, rahmet ve minnetle yâd edilmeler mi? Yoksa arkamızdan “Kendine de hayrı dokunmadı, başkalarına da!..” şeklindeki bedduâlar mı?

Bu ay, alışkanlıklarımızı tekrar gözden geçirme ayımız… Geceleri ibâdet için seherlerde kalkıp kalkamadığımızı, ibâdetlerimizde câmileri ne kadar tercih ettiğimizi veya bir türlü terk edemediğimiz kötü alışkanlıklarımızı… Aslında neye, ne kadar bağlı olduğumuzu… Meselâ günlerimizi, gecelerimiz alıp götüren televizyon bağımlılıklarımız, sigara, içki, kumar vb. alışkanlıklarımız… Evimizi, âilemizi unutma alışkanlığımız… Evlatlarımızın dînî terbiyesini ihmal etme alışkanlığımız… Ve daha niceleri…

İşte hepimiz için bir fırsat… Hepimize yeniden başlama imkânı… Her gün ölüme bir adım daha yaklaşıyoruz. Her an geri dönülmez bir yola doğru sürükleniyoruz. İşte henüz hayattayken, henüz geçmişi temizleme imkânı varken ve işte bunun için en büyük fırsat kapımıza dayanmışken… Ne olur, o fırsatı da kaçırmayalım!..

Ramazan, bizden ayrılırken, ardımızdan duâlar etsin; bedduâ ve lânetler değil!..

Rabbim, bizi Ramazan’dan, Ramazan-ı Şerif’i de bizden râzı et. Bizi, tertemiz kıldıktan sonra tekrar günah kirlerine bulaştırma… Ruhumuzu da, ilk günkü gibi tertemiz bir şekilde huzuruna kabul buyur. Âmin.

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle