Bebeğin Bakımı-3

Bebeğin Uykusu

Karnı doyurulup gazı çıkartılan, altı temizlendikten sonra yıkanıp giydirilen yeni doğmuş bir bebek, günün çoğunu uyuyarak geçirir. Sadece beslenmek için uyanıp sonra tekrar uykuya dalan bebeğin uykusunu düzenlemek, annelerin elindedir. Yanlış zamanlarda uyuyakalmasına müsaade edilen bebek, uykusunu almadan uyandırıldığında, daha sonra uykuya geçmekte zorlanacaktır. Bu arada da huzursuzlaşıp ağlayarak, annesini normalden fazla yoracaktır. Ev işlerini, gezmeyi, misafir kabullerini bebeğin uykusuna göre ayarlamak, hem anneyi, hem de bebeği rahatlatacaktır.

Bebeğin odası temiz, havalandırılmış olmalı; aşırı sıcak ya da soğuk olmamalıdır. Uyuyan bebeğin üzeri örtülmelidir.

Yeni doğan bir bebek, günün % 75’ini uyuyarak geçirir. İlk ayda ortalama 16-18 saat olan uyku ihtiyacı, bebeğin ayına göre giderek azalırken; gece uykuları, gündüze göre artmaktadır.

1 aylık bebek gündüz, 7-8 saat, gece 9-10 saat;

3-4 aylıkken gündüz 5 saat, gece 10 saat;

6 aylıkken gündüz 4 saat, gece 10 saat;

9 aylıkken gündüz 2-3 saat, gece 11-12 saat;

1.5 -2 yaşında iken gündüz 2 saat, gece 11-12 saat;

3-4 yaşında iken gündüz 1 saat, gece 11 saat;

5-6 yaşında iken gece 10-11 saat uyumaktadır.

Bazı çocuklar, bu sürenin altında veya üzerinde uyuyabilirler. Eğer bebeğiniz normalden fazla uyanık kalıyor, ancak mutlu görünüyorsa bu; ona has bir durum olabilir. Her bebek özeldir.

Genellikle bebekler, geceleri de emmek için birkaç kez uyanıp karınları doyduğunda sâkince uykuya dalmaktadırlar. Bebeklerin % 85’inde durum böyledir. Ancak diş çıkarma dönemlerinde, herhangi bir rahatsızlık durumunda ve seyahatlerde uyku düzeni değişebilir.

Anne sütü alan bebekler, bir yaşından sonra da geceleri sık sık uyanıp emmek isteyebilir. Sütten kesince bu durum çoğunlukla düzelmektedir. Ancak  %10 çocukta hemen hemen her gece ve sık sık uyanma problemi görülmektedir. Çocuğun bünyesiyle ilgili özellikleri, âile içi stres, annede depresyon vs. buna sebep olabilir. Bu durumda çocuk ve gerekirse âilenin davranışları, uzman bir hekim tarafından değerlendirilmelidir.

Sağlıklı büyüme ve gelişme sürecinde, düzenli uykunun yeri oldukça önemlidir. Uyku problemi olan çocuklarda genellikle beslenme bozukluğu, sinirlilik ve benzeri sıkıntılar da birlikte görülmektedir.

 

Bebeğin Aşı Programı

Hastalık ortaya çıktıktan sonra onun tedavisi ile uğraşmak yerine, hastalığı önlemeye çalışmak gerekmektedir. Aşı ile çocuklar, hem o hastalığı geçirmekten korunmakta, hem de hastalığa bağlı ortaya çıkabilecek tehlikeli sonuçlar önlenmiş olmaktadır. Ayrıca o hastalığın, toplumda yayılması engellenmektedir. Aşılar ile çocuklara, daha kaliteli ve sağlıklı bir hayat sağlanmaya çalışılmaktadır.

Aşılar, genel itibariyle tehlikeli değildir ve hastalık yapmazlar. Aşılardan sonra bebeklerde meydana gelen huzursuzluk, huysuzluk, hafif ateş gibi belirtiler geçicidir. Endişelenmeyi gerektirmez. Ancak aşı yapıldıktan sonra bebek huysuzlanıp sürekli ağlıyorsa ve ateşi de yükseliyorsa, ağrı kesici-ateş düşürücü şurup ya da fitil verilebilir. Size en yakın sağlık ocağına ulaşıp Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanan aşı programına katılmanız; bebeğinize gerekli aşıların yapılması için yeterli olacaktır. Burada size verilen aşı kartını, bebeğin aşılarının doğru bir şekilde takibi için muhafaza etmelisiniz.

 

Bebeğin Vücut Isısı

Bebeğin vücut ısısı; onun sağlıklı mı, hasta mı olduğunu gösteren önemli bir işarettir. Bu sebeple evde derece bulundurulmalı ve bebeğin vücut ısısı ölçülmelidir. Ölçüm; 0-4 yaş arası makattan, daha büyük çocuklarda ise koltuk altından yapılmalıdır. Yeni doğanın vücut ısısı, büyük çocuklara göre biraz daha yüksektir. İlk 6 ayda 37,5 olan ısı, 3 yaşından sonra 37,2 derecenin altına düşer. Makattan alınan ısı normalde 36,4-37,6 derece arasında değişir. Koltuk altından alınan ısı makattan alınana göre 1 derece düşüktür. Ateş; koltuk altı ısısının 37, makattan alınan ısının 37.6 derecenin üzerinde olmasıdır.

38-38,4 derece arası hafif ateş;

38,5-39 derece arası orta derecede ateş;

39-40 derece arası yüksek ateş;

41 derecenin üzeri ise, çok yüksek ateş olarak değerlendirilmelidir. Ateşin yükselmesi, bebeğin havale geçirmesi ihtimaline binâen risk taşıyabilir. Ancak her zaman ateşin yüksekliği ile bebeğin hastalığı arasında doğrudan bir ilgi bulunmayabilir. Özellikle yeni doğanda ve süt çocuklarında görülen bazı hastalıklarda, vücut ısısı normalin altına düşebilir. (Yeni doğan bebeğin vücut ısısını düzenleyen mekanizmalar yetersiz olduğundan, ısı kaybına doğru bir meyil vardır.) Bebek sürekli huzursuz, huysuz ve ağlıyorsa ateşine bakılmalıdır. Ateş ölçümü, el yordamı ile değil, mutlaka derece ile olmalı ve bu ölçüm, elbise üzerinden yapılmamalıdır.

 

Bebeğinizin ateşi yüksek çıktığında ne yapmalısınız?

-Bebeğin üzerindeki fazla giysileri çıkarın.

-Alnına, koltuk altına ve kasıklarına ılık tampon koyun.

-Bebeği sâkinleştirmeye çalışın.

-Ateş düşürücü fitil ya da şurubunu vererek, en kısa zamanda doktorunuzla görüşün. Yeni doğan bebeğin ateşinin 38 derece ve üzerinde olması, hemen değerlendirilmesi gereken âcil bir durumdur. İhmal edildiğinde, enfeksiyonun kana geçip bütün organlara yayılması ve süratle bebeğin genel durumunun kötüye gitmesi söz konusudur.

 

Bebeğin Beslenmesi ve Temizlik

Emzirilen bebeklerin anneleri, göğüs ve el temizliğine dikkat etmelidirler. Tırnaklar uzatılmamalıdır. Emzirmeden önce eller sabunla yıkanmalıdır. Nemli ortamlar, mikroorganizmaların yerleşip çoğalmalarına sebep olduğundan, emzirme sonrasında göğüsler silinip kurulanmalıdır. Eğer bebek mama ile besleniyorsa, bütün beslenme araçları temiz tutulmalı, zaman zaman kaynatılmalıdır. 3-6 ay arasında biberon ve emzikleri yenilenmelidir. Çatlak kısımlarda gıda artıkları kalarak, kolaylıkla mikroorganizmaların çoğalmasına zemin hazırladığından, çatlak biberonlar atılmalıdır. Yırtık emzikler değiştirilmelidir.

 Yeni doğan bebeklerde ilk 3-4 gün içinde ağız içi ve dil üzerinde görülen, bir cins mantarın yol açtığı rahatsızlık olan pamukçuk ile mücadelede ve bu hastalığın önlenmesinde temizlik son derece önemlidir. Pamukçuk, bebeğin ağzında ilk önce beyaz lekeler şeklinde başlar. Tedbir alınmazsa ilerleyerek tüm ağız içini kaplar. Ağrı yaparak bebeğin beslenmesine engel olur. Emzirildikten sonra; karbonatlı suya batırılmış temiz bir gazlı bezle, ağız içinin temizlenmesinin faydası olsa da; bebeğin ağzı pamukçuk olduğunda, gecikmeden doktora başvurulmalıdır.

PAYLAŞ:                

Betül Nefise İnal

Betül Nefise İnal

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle