Zemzem

Zemzem’in Kısa Hikâyesi

Zemzem’in Hazret-i İbrahim ve Hazret-i İsmail’e kadar uzanan hikâyesi mâlumdur. Hazret-i İbrahim, Allâh’ın emriyle eşi Hazret-i Hacer ve yeni doğan bebeği İsmail’i Mısır’dan Mekke’ye, şimdiki Kâbe’nin bulunduğu götürüp bırakmış ve tekrar Mısır’a dönmüştü. Onları ıssız ve kupkuru bir çölde, azıcık bir erzakla yalnız başına terk etmişti. Görünüşte bu, onları ölüme terk etme demekti. Ancak ilâhî emir böyleydi ve Cenâb-ı Hak, onları zâyî etmeyecekti.

Ellerindeki su ve erzak tükenince, küçücük bebeği ile ortada kalıveren Hacer vâlidemiz, bir kervan veya bir insan görebilmek ümidi ile Safa ile Merve tepeleri arasında koşup durmaktaydı. Bir yandan da kulağı İsmail’in feryatlarındaydı. Bir insan olarak acziyetini bütün varlığıyla hissettiği ve Cenâb-ı Hakk’a iltica ettiği bir esnada, İsmail’in sesi kesiliverdi. Ne olmuştu? Yoksa, yoksa…

Tepeler arasında koşmayı bıraktı ve yavrucuğuna yöneldi. Büyük bir endişe ile geldiği yavrusunun ayakucunda bir su fışkırdığını görünce, hayretler içinde seslendi:

“–Zem!.. Zem!..” (Dur!.. Dur!..)

Hacer, hemen suyu havuz gibi yaptı, kana kana içti, kırbasını doldurdu. O doldurdukça su kaynamaya devam etti, içtikçe de hem susuzluğu, hem de açlığı gitti. Allâh’a sonsuz hamd ü sena etti.

İşte zemzem, bugün Mekke’de, Kâbe’nin yanında bulunan «İsmail Kuyu»su denilen o kuyunun suyudur. Zemzem, İbrahim -aleyhisselâm-’ın duâsı, Hacer vâlidemizin teslimiyeti ve bebek İsmail’in hâtırası olup yüce Rabbimizin hayat izi olmayan bir çölden çıkardığı mübarek bir sudur.

Ancak Cürhümîler Kabilesi’nin hâkim olduğu dönemde, Allâh’a isyan sonucu zemzem kuyusu bir ara kurumuştur. Tâ ki, Peygamber Efendimiz’in -sallallâhu aleyhi ve sellem- dedesi Abdülmuttalib, rüyasında zemzem kuyusunun yerini görene kadar... Bu sâlih rüya sonucu gösterilen yeri kazan Abdülmuttalib, zemzemin çıkmasına vesile olmuştur. O günden sonra zemzem kuyusunun suyu, dünyanın hemen her yerine, hacılar tarafından ulaştırılan tek su olma özelliğini kazanır.

 

Zemzem Hakkında Araştırmalar

Zemzem kuyusu ve suyu hakkında bilimsel araştırmalar yapmak için 35 yıl önce Mekke’de bir enstitü kurulmuştur. Bu enstitünün yöneticiliğini yapan Prof. Dr. Zekâi Şen şunları söylüyor:

“–İmanlı bir insandım. Zemzem kuyusu hakkında araştırmalar yaptıkça imanım daha da arttı. Zira bilimin açıklayamadığı çok fazla şey ortaya çıkıyordu. Bilimin açıklayamadığı noktada iman devreye giriyordu.” diyor.

Prof. Şen, zemzem kuyusunun şeklinin kendisini çok şaşırttığını belirtiyor. Hiçbir kuyuda böyle bir şekille karşılaşmadığını, kabaca huniye benzeyen zemzem kuyusunun bu şeklinin bile bir hikmetinin olduğunu anlatıyor. Çünkü şeklin böyle olması suyun debisini düzenliyor.

«Bir buçuk» metre genişliğinde olan zemzem kuyusundan, binlerce yıldır milyonlarca metreküp su çekiliyor, kaynağının ise hâlâ tam olarak bilinmemesi, mûcize olarak değerlendiriliyor. Zemzem kuyusunun yakınlarında irili-ufaklı (birisinin adı Davud) birçok kuyu bulunuyor. Ama bölgenin jeolojik yapısı gereği, bu sular ya çok aşırı mineralli ya da tuzlu… Hiçbiri zemzem kadar mineral oranı dengeli ve kaliteli değil. Prof. Şen’e göre, bu kuyular birbirine bu kadar yakın olmasına rağmen, hiçbirinin zemzemin normal değerlerine yaklaşamaması bile açık bir mûcize…

Zemzem suyunun son yıllarda milyonları aşan hacı sayısı sebebiyle bitme tehlikesi geçirdiğine dair söylentiler çıkmasına ise Şen, “Uzun süreyi kapsayan bilimsel tahminlerimize göre, bitme ihtimali yok. Tâbiri câizse, kuyu derya gibi” diyor. (Gülizar Bâkî, Turkuaz, 17 Aralık 2006)

Zemzem suyu, kalsiyum ve magnezyum gibi iki önemli minarelce oldukça zengin bir sudur. Bu itibarla esasında sert su sayılır. Yapılan araştırmalar, sert su içen insanlarda kalp krizi riskinin daha az olduğunu gösterir. Yine zemzemde, karbonat litrede 366 mg’dır. Normalde 1 litrede 250 mg’dan fazla karbonat varsa, bu gazlı bir su sayılır. Zemzem de bu bakımdan gazlı bir içecek sayılır. Zemzemdeki sodyum ve potasyum konsantre oranları da değişmez, sabit kalır.

Hâsılı zemzem, bir çok bilim insanının tahlillerine göre, içinde hiçbir bakteri ve mikro organizma barındırmayan bir sudur. Zemzem suyunun özellikleri ne kadar anlatılsa bitmez. Ama sahih kaynaklardan alınan haberlere nazaran, faydalarını, fazîletini, özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

Laboratuarlarda yapılan araştırmalara göre, zemzem suyu diğer sulara nazaran çok daha az kükürt içermektedir.

Yine araştırmalara göre, diğer sulara kıyasla çok daha besleyicidir ve içinde çok daha fazla mineral barındırmaktadır.

Zemzemin kaynağı henüz bulunamamıştır. Nereden geldiği, şu anki teknolojiye göre bile bilinememektedir. Yakınlarında aynı özellikleri taşıyan hiçbir kuyu yoktur ve denize 80 km uzaklıkta bulunmaktadır. Bu şartlarda suyunu, denizden veya başka bir kuyudan alma imkânı yoktur. Nasıl oluyor da yıllardır suyu bitmiyor, bunu kimse izah edememektedir.

Açlığını gidermek için içen kişinin açlığını, susuzluğunu gidermek için içenin susuzluğunu giderir.

Sadece 1,5 metre genişliğindeki ufacık bir kuyudan çıkan su, hac mevsimi boyunca milyonlarca hacının tüm su ihtiyacını karşılamakta, hiçbir zaman ne azalma, ne de kuruma göstermektedir.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO)`nun raporlarına göre dünyadaki en içilebilir ve sağlıklı sudur.

Diğer özellikleri

Zemzem, Allâh’ın İbrahim’e, eşi Hacer vâlidemize ve oğlu İsmail -aleyhimüsselâm-’a özel ihsanıdır.

Zemzem, Allâh’ın haremdeki açık âyetlerinden biridir.

Zemzem, görünen mûcizevî nîmetlerin en büyüklerindendir.

Zemzem suyu, yeryüzündeki suların en hayırlısıdır, Cibrîl-i Emîn vasıtası ile yeryüzünün en mukaddes toprağından çıkmıştır.

Zemzem, açlığı giderme özelliğine sahiptir.

Zemzemde birçok hastalığın şifası vardır.

Zemzem, hangi niyet ve ne için içilirse ona göre netice verir.

Zemzem içildiği an, duânın kabul edildiği andır.

Zemzem içmek bazı küçük günahlara keffaret sayılır.

Zemzemi bol bol içmek de faydalıdır.

Zemzemin tadı kendine özeldir.

Zemzem hediye ve ikramların en güzelidir.

Zemzem içmek sünnettir.

 

Zemzem İçme Âdâbı ve Duâsı

Zemzem içilirken kıbleye dönülmeli, üç nefeste içilmelidir. Her içişte besmele çekilmeli, sonunda «Elhamdülillah» denilmelidir.

Sağ elle ayakta, suya bakarak içilmeli, içerken duâ edilmelidir: Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

Zemzem suyundan içen şifa bulur. Ben de ondan içiyorum ve şöyle dua ediyorum:

«Allahümme innî es’elüke ilmen nâfian ve rızkan vâsian ve şifâen min kulli dâin» (Allâh’ım! Senden faydalı ilim, bol rızk ve her türlü dert için şifâ niyaz ediyorum.)”

Rabbimiz, dünyanın en güzel içeceği olan bu suyu, doya doya menbaından içebilmeyi, içip şifâyâb olabilmeyi hepimize nasip eylesin. Âmin!

PAYLAŞ:                

Nejla Bas

Nejla Bas

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle