Saç Boyamak

İnsanların saç renkleri, genetiğinden gelen pigmentlerine göre, ekseriyetle kahverengi, siyah, kızıl veya sarıdır. Doğuştan gelen bu saç renklerini değiştirmek isteyen kimseler için İslâmî hükümleri şu şekilde sıralamak mümkündür:

 

İslâm’da Saç Boyamanın Ortaya Çıkışı

Yahudi ve hıristiyanlar süslenme ve güzel görünmenin Allâh’a kullukla, ibadetle bağdaşmayacağını düşünerek boyayı hoş görmemişler, saçlarını boyamaktan kaçınmışlardır.

Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bu sebeple, müslümanlara bağımsız bir kimlik kazandırmak; yahudi ve hıristiyanlara benzememek için, sahâbeye saç veya sakallarını kına ya da başka bir boya maddesi ile boyayabileceklerini bildirmiştir.

Bu durumu beyan sadedinde Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-’tan nakledilen bir hadîs-i şerîfte Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

“Yahudî ve hristiyanlar (saçlarını) boyamaz. Siz onların aksini yapınız. Yani saçlarınızı boyayınız.” (Buhârî, Libâs, 50; Müslim, Libâs, 80)

Ancak hadisteki emir, bağlayıcılık değil, mendupluk bildirir. Zira sahâbeden pek çokları, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in bu nasihatine rağmen saçlarını boyamamıştır.

 

Saç Boyası Gusle Mâni midir?

Saç boyamada dikkat edilecek husus, kullanılan boyanın suyu geçirip geçirmemesidir. Bazı boyaların içine, rengin uzun süre kalıcılığını sağlamak, saça parlak bir görünüm vermek amacıyla konulan tutkal, silikon vs. gibi maddeler, boya ile birlikte saça ve saç derisine yapışmaktadır. Deride ve saç tellerinde bir tabaka oluşturan bu gibi maddeler, gusle mâni olmaktadır.

Piyasada bulunan saç boyalarının muhtevası birbirinden farklıdır. Bazı boyaların deri üzerinde tabaka teşkil edip suyu geçirmediği, bazılarının ise geçirdiği söylenmektedir. Bunun için kullanılacak boyanın suyu geçirip geçirmediği muhakkak araştırılmalı, bu konuda uzman olan kişiler tarafından suyu geçirdiği kesin olarak tespit edilmişse, bu tür boyalar kullanılmalıdır.

Bitkisel boyalarda (kına, yeşil ceviz kabuğu, çivit otu, kırmızı soğan kabuğu, papatya, safran vs.) bu gibi kimyevî maddeler bulunmadığından, kullanılmalarında bir mahzur yoktur.

Saça sürülen kına veya boyanın katı olan malzemesi temizlendikten sonra, deri ya da saçlarda bıraktığı renk, suyun saça yahut deriye nüfuzuna engel değildir. Bu yüzden abdest veya gusle mânî olmazlar. (İbn-i Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, Terc. Ahmed Davudoğlu, İstanbul 1982-1988, sh: 224)

Yine bazı saç boyalarının içinde bulunan (idrar, alkol vs. gibi) necis maddeler, başı ve saçı yıkamakla tamamen temizlenmiş olur. Boyanın bıraktığı renk, necis kabul edilmemiştir.

 

Erkeklerin Saçlarını Siyaha Boyamaları

Yaşlı erkekler saç veya sakallarını siyah dışında, istedikleri renge boyayabilirler. Nitekim bir gün Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in yanına saçlarına kına yakmış bir adam gelmişti. Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- onu görünce:

“-Bu ne güzel!” buyurup takdir etmiş; daha sonra kına ve keten (saçları boyamada kullanılan bir bitki çeşidi) ile boyanmış biri daha gelince:

“-Bu evvelkinden de güzel!” buyurmuştu.

Sonra saçlarını sarıya boyamış biri daha gelince:

“-Bu hepsinden güzel!” buyurmuştu. (Ebû Dâvûd, Tereccül, 19)

* * *

Başka bir hadîs-i şerîfte Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“Saçın beyazlığını değiştirmek için kullandığınız şeylerin en iyisi, kına ve keten bitkisidir.” buyurmuştur. (Ebû Dâvud, Tereccül, 18; Tirmizî, Libâs, 20; Nesâî, Zîne, 16)

Bu hususta Enes bin Mâlik -radıyallâhu anh-, “Hazret-i Ebûbekir ve Hazret-i Ömer -radıyallâhu anhümâ-’nın saçlarını kına ve ketenle boyadığını” bildirmiştir. (Bkz: Buhârî, Libas, 64; Müslim, Fezâil, 29)

Yaşlı erkeklere siyah rengin yasak olması; gençlik alâmeti olması sebebiyledir. Zira saçını siyaha boyayan yaşlı bir kimse, çevredeki kişiler tarafından genç zannedilebilir. Bu da bir çeşit aldatmaya girer. Oysa Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“Aldatan bizden değildir.” buyurmuştur. (Müslim, Îman, 164)

Mekke’nin fethi günü Hazret-i Ebûbekir -radıyallâhu anh-, yaşlı babası Ebû Kuhâfe’yi müslüman olması için Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in yanına getirmiş, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- onun saçlarının beyazlamış olduğunu görünce şöyle buyurmuştur:

“-Bu beyaz saçı değiştiriniz ve siyahtan sakınınız.” (Ebû Dâvûd, Tereccül, 18; Nesâî, Zînet, 15)

 

Saçlarını Siyaha Boyamalarında Bir Mahzur Olmayan Erkekler

Saçı ağaran (beyazlayan) genç erkeğin saçını siyaha boyamasında herhangi bir mahzur görülmemiştir. Çünkü bu durumda siyaha boyanan saç, tabiî hâline getirilmiştir. Nitekim Sa’d bin Ebî Vakkas, Ukbe bin Âmir, Hasan, Hüseyin ve Cerîr -radıyallâhu anhüm- gibi genç sahabîlerin siyah rengi tercih ettikleri nakledilmiştir. (Yusuf el-Kardâvî, el-Halâl ve’l-Harâm fi’l-İslâm, Terc. Mustafa Varlı, Ankara, 1970, sh: 102-103)

Saçı siyaha boyamanın câiz olduğu bir diğer durum da düşmanla cihad hâlidir. Müslüman mücahidlerin, düşman ordusuna karşı genç, dinç ve heybetli görünmek amacıyla saçlarını siyaha boyamalarında bir mahzur görülmemiştir.

 

Kadınların Saçlarını Boyaması

Kadınlar, saçlarını siyah dâhil, istedikleri her renge boyayabilirler.

Ancak kadınların dikkat etmeleri gereken husus; saçı ister boyalı, ister boyasız olsun, kendilerine helâl olmayan (nikâh düşen) erkeklerin yanında saçlarını örtmeleridir. Saçın, helâl olmayan erkeklerin yanında normalde açık olması haram iken; bir de böyle erkeklerin yanında saçı güzelleştirmek (boyamak, şekil vererek süslemek gibi yapılan işlemler) günahı daha da büyütmektedir.

KEVSER ATAR

kvsratar@hotmail.com

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle