Modern zamanlarda yaşamak, geçmiş dönemlerdeki insanların hiç karşılaşmadığı modern problemlerle de yüzleşmek zorunda kalmak demek… Bu sebeple, günümüzde karşımıza çıkan birçok soru ve meselenin cevaplarını, geleneksel kitaplarımızda bulamıyoruz. Dolayısıyla, teknolojinin nîmetleri kadar imtihanlarıyla da baş başa kalan yeni nesillere, sabit ve vazgeçilmez kurallar ışığ...
Mescid temizliği, mâlum olduğu üzere Kur’ân-ı Kerîm’de Hac Sûresi 26. âyet-i kerîmede İbrâhim -aleyhisselâm-’a hitap edilerek, onun şahsında bütün mü’minlere emredilmiştir: “Bana hiçbir şeyi eş tutma (şirk koşma)! Tavâf edenler, ayakta ibadet edenler, rükû ve secdeye varanlar için evimi temiz tut.”
Yaptığımız amellerin boşa gitmemesi için ne kadar titizlik göstersek yeridir. Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in huzurunda edeple seslerini alçaltıp bu takvâ imtihanından yüz akıyla çıkarak, kendilerine büyük bir ecir ve mağfiret vaad olunan kullardan olabilmek, ne büyük saâdet…
Asr-ı Saâdet’teki Medîne’nin neredeyse tamamının, günümüzdeki Mescid-i Nebî’nin hudutları içinde olması da, ayrı bir heyecan sebebi oluyor. Sahabîlerin evlerinin, sokaklarının bulunduğu bütün bir Medîne Devri’nin yaşandığı yerlerdesiniz işte…
Hac ya da umre sonrası Medîne’ye doğru yola çıkınca ise, bir taraftan Mescid-i Harâm’a vedâ etmenin mahzunluğu; diğer taraftan sizi Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i ziyarete doğru yaklaştıran her dakikanın heyecanı ile farklı bir duygu cümbüşünde buluveriyorsunuz kendinizi…
Îmanla küfür arasındaki en büyük perdedir, namaz… O hâlde, Cennet’in yolu, namazı hakkıyla ikâme etmekten geçiyor. Allah korusun, Cehennem’e giden yol da namazı ihmal veya terk etmekten…
“Ben orucu ancak evimdeyken tutabiliyorum, o sıcak memleketlerde nasıl tutarım?” gibi düşüncelerle, bazı kardeşlerimiz, maddî imkânları olsa bile Ramazan umresini gündemlerine almamaktalar. Ama bir kere Ramazan umresine gidenler, daha sonra hep Ramazan’da gitme arzusuyla yanıp tutuşmakta... Her giden, kendi rûhî derinliği nisbetinde hisseler alıp, nice güzellikler yaşam...
Fânî bedenin hayatının son bulması, ebedî âlemin kaybı yanında bir hiç mesabesinde olduğuna göre; uğrunda endişelenecek esas meselemiz budur. Bu hedefe kilitlenerek çare arayışımızı yılmadan sürdürmeli, bütün sebeplere dört elle sarılmalı, Rabbimiz’den sürekli yardım istemeliyiz.
Haccın ve umrenin vâcibi olarak mühim bir yer teşkil eden sa'y ibadeti, diğer bütün ibadetlerden çok farklı... Tevekkül ve teslîmiyet âbidesi bir hanımefendi olan Hacer Vâlidemizin nûr parçası oğulcuğu için tek başına su arayışını, bizim de fert fert yaşamamızı, bunun üzerinde tefekkür etmemizi istemekte Cenâb-ı Hak...
Kadının kanından meydana gelen süt, çocuğun etinin, kemiklerinin gelişmesine sebep olur. Sütün çocuğun gelişimine sebep olması yanında; süt emmeyle, emen ile emziren arasında duygu bağı da oluşmaktadır. İslâmiyet, dînî, ahlâkî terbiye ve saygının yanında bir ihtiyat tedbiri olarak yabancı bir kadını emmeyi, aralarında evlenme yasağının yeterli sebebi olarak görmüş, buna...