Rabia Annemiz'den Hatıralar

Rabiâ annemiz, son derece akıllı, dirâyetli, muhabbetli ve örnek bir hanımefendi idi. Mahmud Sâmî Efendimizin zevcesi olması hasebiyle onun yükünü hafifletmiş ve kendisine ilâve bir yük olmamaya itina göstermiştir. Bugünün genç kızlarına ve hanımlarına örnek olacak pek çok hâlini müşâhede ettik. Bunlardan bazılarını kardeşlerimle paylaşayım, istedim:

“Erken kalkmayanın rızkı, ömrü bereketsiz olur.” denir. Rabia annemiz sabah erkenden kalkar, yemeklerini pişirir, evine çekidüzen verirdi. Akşama kadar vakitli-vakitsiz misafiri eksik olmazdı. Misafirlerine fazlasıyla ikram eder, onların rahat etmeleri için de:

“-Babanızın evi, buyurun!” derdi. Oraya kendilerini ziyârete giden herkes, o hâneden ayrıldığında kendilerinin daha çok sevildiği kanaatinde olurlardı.

Hacı Rabia annemiz, gelen misafirleri anlayacakları lisanla ikaz ve irşad eder, bu ziyaretten gönüllerinin de istifade etmesini isterlerdi. Bir gün insanın ahlâk ve terbiyesi hakkında şöyle demişlerdi:

“-Bir çamaşır düşünün; önce kaynar makinede, kirlerinden arınır. Ardından güneş sıcağından, sonra da ütü sıcağından geçince kullanılacak hâle gelir, şekle girer. İnsanlar da bir çok merhaleden geçmedikçe, insan-ı kâmil olamaz. Başımıza gelen her sıkıntı, musîbet, bizim terakkî etmemiz için bir vesîledir. Ama sabredebilirsek…”

“-İnsanoğlu dünyaya niye geldi, burada ne yapması lâzım?!. Duygulu olmalı, aklını hayra kullanmalı. Duâ alın!.. Gariplerin, çaresizlerin, kimsesizlerin duâsını almak, kısa yoldan hacca gider gibi Rabbimizi buldurur; sonunuz selamet olur.”

* * *

Mahmud Sâmî Efendi’nin bir çok sırrına muttalî oldukları hâlde, emânete hıyânet etmemişler; onun mânevî hâllerinden pek çoğunu hayatları boyunca bir sır olarak korumuşlardır.

Kendisi, böyle şerefli bir zâtla evli olduğu için iftihar etmez, her insanın kendi emek ve gayretlerinin neticesini göreceği şuuruyla ibâdet ve davranışlarına itinâ gösterirlerdi. Zira bu yol, Sallallahu aleyhi vesellem efendimizin yoludur. O ki, kendi kızını bile ikaz etmiş:

“-Baban Peygamber diye güvenme. Herkes kıyâmette kendi amelinden hesaba çekilecektir.” buyurmuştur.

* * *

Hacı annemiz senelerce kayınpeder ve kayınvalidelerine bakmışlar; en ufak bir tatsızlık yaşanmamıştı. Bu hizmet ve itaatin, Allah’ın en büyük farzlarından biri olan “birrü valideyn: anne-babaya iyilik etmek” olduğunu evlatlarına da bildirirlerdi.

Evlatlarının derdiyle dertlenir, daimâ duâ ederler; komşularını da hiç ihmal etmezler, yemekler, ikramlar gönderirlerdi.

PAYLAŞ:                

Zahide Topcu

Zahide Topcu

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle