Kendimden Yola Çıktım, Sana Doğru Geliyorum

Kendimden yola çıktım, sana doğru geliyorum. Önüme yüzlerce yol çıkıyor: Önce bebekliğimi görüyorum, sürekli ağlayan yaramaz bir bebek... Çocukluğuma varıyorum sonra. Üstümde, hiç üzerimden çıkarmadığım yeşil montum var, karmaşık saçlarımla bir köşede evcilik oynuyorum.

Günlerden bir gün okula başlamışım. Ne hissettiğimi bilemiyorum. Bir ara ablamın saçlarımın önünü yamuk kestiğini fark ediyor, içimden ona kızıyorum. Okulda resimler çiziyorum. Arkadaşlarım öğrenmek istiyor, “S” harfinden nasıl tavuk yaptığımı. Hemen gösteriyorum.

Birinci sınıfa giderken bir piyeste oynuyorum. Pamuk Prenses’e çok benzediğim hâlde cüce rolündeyim. Yine de şikâyet etmiyorum. Çünkü bana o rolü veren öğretmenimi çok seviyorum.

Ertesi sene, öğretmenim de, rolüm de değişiyor. Bir “ayna” rolünde oynuyorum. Bu tip rollerin adamı olmadığımı düşünüp oyunculuğu bırakıyorum.

Çok sevdiğim öğretmenim, bir gün çekip gidiyor hayatımdan... Çok ağlayasım var, ama yine susuyorum. Düşmesinler diye gözyaşlarımı sıkı sıkı tutuyorum.

Bir yola sapıyorum, hep bir şeylerle meşgulüm. Çoraptan karga, kumaştan ayıcıklar yapıyorum. Yumurtayı elektrikli sobanın önüne koyup civciv çıkarmaya çalışıyorum. Dağlar, tepeler, ırmaklar, çayırlar, geçip gidiyor önümden... Çocukluğumdan geçiyorum.

Yolum bir ara ergenliğe çıkıyor. Pireler deve olmuş, bana doğru geliyorlar. Arkama bile bakmadan yolumu değiştiriyorum. Bir yola sapıyorum, bir ırmaktan taşlar topluyorum. Yeğenim bana hep aynı şakayı yapıyor; ben kenarda taş toplarken suya taş atıp beni ıslatıyor.

Bir yola sapıyorum. Bir gece ders çalıştığımı görüyorum, pijamalarıma resimler yaparak... Bir yola sapıyorum. Ömrüm boyunca en yakın arkadaşlarımı görüyorum orada. O yoldan defalarca geçmek istiyorum. Bir yola sapıyorum. Ne güzel insanlar tanımışım, o yolda. Hep kalmak istiyorum, ama yolum ayrılıyor.

Bir yola sapıyorum. Bir tepenin üstündeyim, kendimi rüzgâra bırakmışım. Bir yola sapıyorum. Mezun olmuşum, içimde bir boşluk, büyüdükçe büyüyor.

Bir yola sapıyorum. Yürünmüyor bile... Sert, taşlı, zor bir yol. Bir daha geçmemek için aklımda tutuyorum.

Bir yola sapıyorum. Ben, şimdiki ben olmuşum. İpuçları bırakıyorum, insanlar toplasınlar diye…

Kendimden yola çıktım, sana doğru geliyorum diyorum ya, bu yolculuk biraz uzayacak. İnsanın kendi içinde yürümesi bir hayli uzun sürüyormuş.

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle