Koronakötek

Bu yazıyı hevâ için Hak’tan geçenlere yazdım.

Belki bir faydası olur, yazarken içli niyazdım.

 

Nicedir birileri, dîni kullanmaktan bahsediyor. Oysa din eşya değildir. O, samîmî müslümanların hayat biçimidir. İslâm’ı çıkarları için kullananlar ile onu yaşayanlar, apayrı kimselerdir. Gelin görün ki, “Önyargıvirüs” yaygınlaşmış, bilir bilmez konuşmak şeklinde tezâhür eden yan tesiri, çoğu kimsede görülmeye başlamış, tedavisi geciktikçe, samimiyetlerde ölümler söz konusu olmuştur.

* * *

Evlilik, nefsi terbiye eden bir hizmet, sekînet katan bir nîmet ve sosyal bir ibadettir. “Yâ Rabbi! Tezinden, temizinden dengim ile denk getir. İki cihan sevinci olacak zevc/zevce nasîp eyle. Beni iyilerle, onlar arasından da yiğitlerle karşılaştır, kavuştur ve şerlerden esirge.” diye duâ ederek onu istemek gerekir.

 Bu duânın ardından, fiilen de gerekeni yapıp şatafattan, karmaşadan, kibirden uzak bir düğünle; fakirlerin, yetimlerin, gariplerin dâvet edildiği bir düğün yemeğiyle gönüller kazanılsa, iki cihan sevinci için edilecek duâlar artırılsa ne güzeldir. Akıllıca olan, israftan uzak, ihlâsa selâm durmaktır. Yazık ki “Desinlervirüs” yaygınlaşmış, Allah için değil, konu-komşu için yaşamak şeklinde görülen yan tesirleri artmış, tedavi geciktikçe, sâfiyette ölümler başlamıştır.

* * *

Öyle bir anlayış hâkim ki, nifakla da olsa takdir eden, dost ve hısım; iyi niyetle de olsa, tenkit eden ya hasım ya Molla Kâsım! Nefisler tavan, dostluklar yavan, e zaman da âhir zaman; bilemiyoruz kaç kişi kaldı, îmânını kurtaran…

Yaptığı yanlışları doğru sanmaya başlayan ve zaten biri îkaz ettiğinde, şişik egosu sebebiyle burnundan kıl aldırmayan tipler, Kirâmen Kâtibîn’i ve Münker’le Nekir’i hatırlasalar ne iyi olur. Zira artık bu tipleri, uyaracak kadar umursayan da kalmamıştır. Millet bunlardan bıkmış, içinden buğz edip geçmeye başlamıştır.

Sanki asır, îkaz etme fiilinin kibir duygusundan kaynaklandığını sanan, tebliğcinin, kendini daha üstün saydığı için tebliğ yaptığını varsayan, işlediği günahtan değil, onun günah olduğunun hatırlatılmasından rahatsızlık duyan kimseyi, ilk tebliğden sonra Allâh’a havâle etme ve susma asrıdır.

“Benlikvirüs” yaygınlaşmış, “Bilgide herkesi geçerim, benden daha iyi bileni biçerim!” yaklaşımı şeklindeki yan tesirler artmış, tedâvi reddedildikçe de kemâlâtta nice ölümler yaşanmıştır.

* * *

Müslüman bir hanımı “Kara Fatma!” diyerek aşağılayan, sözde hür ve medenî zihniyet, hakaretine konu ettiği ismin İstiklâl Harbi’nin kahramanlarından biri olduğunu bilmiyor da söylüyorsa câhildir, biliyor da söylüyorsa nankör ve hâindir. Zaferi de yenilgiyi de iyi sindirmek gerekir; lâkin bazıları, bünyesindeki hastalıklar sebebiyle iyi hazmedemez. İşte bu tip hazımsızlık vak’aları fazlasıyla artmış, beyne yeterince kan gönderebilen bünyeler azalmış,“Cehâletvirüs” kuvvetlenerek ve hızla yayılmıştır. Bu yayılma sebebiyle boş konuşma hastalığı artmış, yan tesirler iftirâ ve gıybet olarak seyredilmeye ve dostluklarda ölümler görülmeye başlanmıştır.

* * *

Elbette, bedenini setrederek vakarıyla toplum içine karışan bir hanımefendi, bedenini ifşâ ederek toplum içine karışan bir bayandan çok çok daha medenî, özgüvenli ve saygıdeğerdir. Şuurla örtüsüne bürünmüş yürüyen tesettürlü bir hanımefendi, toplum için iftihar ve ferahlık vesîlesidir.

Eti, nefsâniyeti ve şehvetiyle ortalıkta olup şeytana değil; fikri, temiz niyeti ve şahsiyetiyle ortamda olup Hakk’a hizmet etmek gerekir. Yaygınlaşan ahlâksızlıklar, tesettür emrini ve haremlik-selâmlık hayat tarzını küçümseyip ihmâl eden toplumların, kendi elleriyle sebep olduğu çok sancılı hastalıklardır. Mahremini nâmahreme teşhir eden de gözünü ve gönlünü haramdan esirgemeyen de vebâl altındadır. Ehli bu hakikatleri bas bas haykıradursun, “Dizivirüs” yaygınlaşmış, yan tesirleri iffetsizlik ve arsızlık olarak kendini göstermeye, âile huzurunda ölümler görülmeye başlanmıştır.

* * *

Bilmediğini bilen mütevâzi kimseye tebliğ etmek güzeldir. O kimse, îkaza şükranla karşılık verir ve davranışını müsbet yönde değiştirir. Bile isteye günah işleyen kibirliye tebliğ etmekse, şeytana tebliğ etmek gibidir. Çünkü öylesi, îkazdan nefret eder, isyanda ısrar eder, çemkirir. “İsyanvirüs” fenâ hâlde yaygınlaşmış, yan tesirleri benlikte şişkinlik ve îmanda zayıflık olarak hissedilmeye başlamış, teslîmiyet ve sabırda çokça ölümler yaşanmıştır.

* * *

Beş vakit namaz için câmiye giden ve buna sebatla devam eden beyefendilere hayran olmak lâzım! Onlar, ne hayırlı misâldir. Cemaatle namaza devam edebilmek, şüphesiz, en mühim adamlık alâmetlerindendir. Aşktır, sabırdır, dayanıklılıktır, itaattir, kararlılıktır. Ne var ki aşk kirletilmiş, sabır ziyan edilmiş, dayanıklılık kaybedilmiş, kararlılık elden gitmiş, tâat ise Hak’tan bâtıla yönelmiştir. “Maçnetvirüs” yayılmış, yan tesirleri tribünlerde boş boş bağırmak, aslî vazîfelerini aksatmak, parasını akılsızca harcamak, televizyona ve telefona esir kalmak şeklinde zuhûr etmiş, ataya-babaya saygıda yoğun ölümler başgöstermiştir.

* * *

Zekâ ateş gibidir. Veliyyullâhın elinden aşkla körüklendiğinde küfrü; şeytanın elinden hırsla körüklendiğinde îmânı yakıp yok eder. Vaziyet şu: Üç-beş dînî kaynak okuyan, hadîs-i şerifler; üç-beş akademik ünvan kazanan da âyet-i kerîmeler hakkında ahkâm kesmeye başlıyor. Bu sebeple, ümmî Peygamberimizin ulvî mesajlarını idrâk etmenin huzuru, şüpheyle okuyup yazanlara değil, sâfiyetle inanıp yaşayanlara nasîp oluyor.

İçtihat için müçtehit gerekiyor. Müçtehitlik ise, bilgi ezberlemekle varılabilecek bir seviye gibi görünmüyor. Hatimle teheccüd kılan İmam Ebû Hanîfe’nin sırrı ile beş vakit namazı kılmaktan uzak âcizlerin ukalâlığı kıyas götürmüyor. Bunu takdîr edebilmek için en çok, haddini bilmek gerekiyor; lâkin “Kibirvirüs” çoğalmış, faydasız ilim artmış, kariyer hırsı kârîleri yemiş bitirmiş, âlimlere saygıda ve akıllı akılda görülen ölümler artmıştır.

* * *

Erkek babadır, dayıdır! Erkek dededir, emmidir, oğuldur, kocadır! Erkek gardaştır, yoldaştır! Kadın anadır, teyzedir. Nenedir, yengedir, emânettir, hâtundur. Gardaştır, yoldaştır. Erkekler ve kadınlar, civârına ve yuvasına muhâfız, helâline kol kanattır. Nice pervâsıza sabreden; gözlerini ve iffetini muhâfaza edebilmek adına savaş veren o Yusuf meşrep erkeklerin ve Meryem meşrep hanımların her biri, muhterem ve muhteşemdir! Onların varlığı sevinç ve kuvvettir, eksikliği kırıklık ve azaptır! Bu dediğimi anlamayan varsa, anasız-babasız büyümüşe, dul kalmışa sorsun, o vakit anlayacaktır.

Lâkin “Eşitlikvirüs” çıkmış; adamlık vasfı taşıyan hürmete lâyık erkekler, hanımlık vasfını hâiz hürmete lâyık kadınlar azalmış, hattâ “Kadın erkek eşittir!” safsatasının yerini “Kadın, erkek de nedir?” diyen “cinsiyetsiz toplum” yaygaraları almıştır. Kadına ve erkeğe âit vasıfları ve vazîfeleri bilenlerin sayısı düşmüş, kendini bilmek fazîletinde kitlesel ölümler görülmüştür.

* * *

Bir bunlar değil ki… Hasetvirüs, dostluklarda; hırsvirüs, adâlette; gafletvirüs, îmanda; cehâletvirüs, amelde; riyâvirüs, misafirlikte; israfvirüs, şükürde nice ölümlere sebep olmuştur. Bütün bu kıyımların neticesi olarak, Allâh’ı, Rasûlü’nü ve O’nun vârislerini dikkate almayan, îkazlara kulak tıkayan dünya için, “Koronavirüs”, fazlasıyla hak edilmiş küçük bir kötektir.

Koronakötek, hevâsı için Hak’tan geçmiş herkese; hayırlı, mübarek ve şifâ olsun! Âmîn!

PAYLAŞ:                

Neslihan Nur Türk

Neslihan Nur Türk

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle