Sunuş

Muhterem Okuyucularımız;

Allâh’ın nihayetsiz lütuf, rahmet, bereket ve mağfiret hazinesinin işaretlerinden biri olan bir Ramazan Ayı’na daha kavuşmuş olmanın saadeti içindeyiz. Rabbimiz, daha nice Ramazan aylarına, huzur, saadet, âfiyet ve hidayet üzere kavuşmayı nasip etsin.

Ramazan Ayı, oruç ayıdır. Açların hâlini düşünme, muhtaçların dünyasına girme, İslâm kardeşliğinin îcaplarını fark etme ayıdır. Seherlerle, sahurlarla, iftarlarla, zekât, sadaka ve infakla kalplerin birleştiği ay…

Ramazan Ayı, Kur’ân ayıdır. Kur’ân-ı Kerîm’in dünya semâsına indirildiği, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- vasıtasıyla insanlara tebliğe başlandığı ay… İçinde “bin aydan daha hayırlı” Kadir gecesinin bulunduğu, bol bol Kur’ân okunduğu, mukabelelerle ziynetlenen bir ay…

Ramazan Ayı, namaz ayıdır. Cemaatle namazlara koşulduğu, farzların sünnetlerle, sünnetlerin kazalarla buluştuğu; îtikâfla, umreyle, zikirle, fikirle, her ân Allâh’ın huzurunda olma şuuruyla kalplerin miraca yöneldiği ay…

Ramazan Ayı, ihsan ayıdır. Her ân Allâh’ın kendisi görmekte olduğu şuuruyla, insanların arasındayken olduğu gibi, tek başımıza kaldığımızda da “orucu zedelememeye” dikkat edilen takvâ ayıdır.

Ramazan Ayı, ilâhî rahmet ve mağfiret ayıdır. El açanların affedildiği, pişman olup gözyaşı dökenlerin ellerinin boş çevrilmediği, pek çok kişinin cehennemden âzâd edildiği, şeytanların zincirlendiği, fırsat mevsimidir.

Ramazan Ayı, sabır ve şükür ayıdır. Allah için varlıkta yokluğu yaşamak, yoklukta varlığa şükretmek ayıdır. Elinde imkân varken, helâl olan rızıklara bile, gönüllü olarak Allâh’ın izin verdiği zamanda ve şekilde uzanmak mektebidir. Allâh’ın fazl u ihsanıyla yokluk hâlinde kıvranan kullarının yüzünü nasıl güldürdüğünün ortaya çıktığı minnet ve şükran ayıdır.

Ramazan Ayı, verirken sevinmenin, mutlu ettikçe mutlu olmanın ayıdır. Sabırla olgunlaşma, infakla zenginleşme, muhabbetle derinleşme, takvayla yücelme ayıdır.

Ramazan Ayı, birlik, beraberlik, kardeşlik, sıla-i rahim ayıdır. Kalplerin inceldiği, hataların affedildiği, mü’minlerin birbiriyle muhabbet ve ülfet ettiği, “Allah tarafından affedilmek için insanların affedildiği” bereket ayıdır.

Ramazan Ayı, tefekkür ayıdır. Allâh Teâlâ’nın üzerimizdeki maddî ve mânevî nîmet ve ihsanlarını düşünme, îman, hidayet ve takvâ nîmetleri için ayrı ayrı şükretme ayıdır.

Ramazan Ayı, kul olduğunu, acziyetini, zaaflarını, günahlarını hatırlama ayıdır. Allâh’ın azamet ve kudretinin derinden hissedildiği, O’nun sonsuz ilim, hikmet ve mârifet denizinde boğulma ayıdır. Allâh’a duyulan muhabbetin, O’na duyulan mârifete döndüğü, kulun Rabbine her an biraz daha yaklaştığı bir aydır.

Ramazan Ayı, bütün bu feyz ve bereketine rağmen gerektiği gibi değerlendirilmezse; ayrılıktır, hicrandır, hasrettir, pişmanlıktır. Kaybolan günler bir daha telafi edilemeyecek, geçen fırsatlar bir daha geri gelmeyecektir. İyiliklere katlanan bir sevapla mükâfât verilirken, günah ve kötü alışkanlıklara da katlanan bir ikab ve azab vardır.

“Allâh’ım, Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” Âmin.

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle