Sunuş

Muhterem Okuyucularımız;

Yaz aylarının başladığı, insanların sıcaklardan bunalıp bir ağaç altı ve gölge mekânlar aradığı günlerin başındayız.

Okullar kısa bir zaman sonra kapanacak ve işlerini ayarlayabilenler, dinlenmek ve eğlenmek için en kısa zamanda “tatil” mekânlarına akın edecekler. Evet, sene boyu, sekiz-dokuz ay boyunca yorulan zihinlerimizin, bedenlerimizin artık dinlenmeye ihtiyacı vardır.

İşte asıl mesele, bu dinlenmenin nasıl olacağıdır? Nefsânî sınırsız zevklerin fütursuzca tatmin edilmeye çalışılacağı, dar bütçelerin daha da zorlanacağı, bedenin güneşte, ruhun ise günah ateşinde yanıp kavrulacağı, ahlâkî dejenerasyon ile vakit israfının içiçe olduğu bir “tatil” anlayışı mı olmalıdır tercihimiz?!.. Yoksa bir hizmet alanından başka birine yönelerek, aklı, kalbi, gözü, ruhu besleyen; kopmaya yüz tutmuş akrabalık bağlarını (sıla-i rahim) önplana alan, Cenâb-ı Hakk’ın kâinâta nakşettiği ilâhî sanat ve harikalara yoğunlaşan, geçmiş milletlerin ahvâlinden ibretler almaya yönelik bir “tatil” mi?

Aslında müminlerin lügatında, tam anlamıyla “atalet”in hüküm süreceği bir “tatil” anlayışı var mıdır? Olmalı mıdır?

O değil midir ki, her an Yüce Allah’ın murakabe ve kontrolü altında olduğunu bilen… Yine o değil midir ki, sayılı nefeslerinin hesabını o büyük ve çetin günde vereceğinin idrâkinde olan… O değil midir ki, kısa dünya hayatını ve bu hayatta kendisine ihsan edilen bütün nimetleri, ebedî sermaye hâline dönüştürmeye gayret eden…

Hazret-i Hüseyin’e atfedilen bir kelâm-ı kibarda, “müminin asıl istirahat yerinin kabir olduğu” buyrulmuşken, içinde yaşadığımız hayat bakımından “Müminin tatili nedir, nasıl olmalıdır?”

Bu sayıda gönlümüze bu gündem düştü.

Tatilimizi nerde, nasıl değerlendirirsek, kendimiz için de, insanlık için de daha faydalı oluruz. Bu sayımızda kısaca bunlara temas edelim dedik.

Eğer sizin de gönül telinize dokunmuşsak ve siz de bizimle “tatili nasıl değerlendirebileceğimizi” paylaşmak isterseniz, mektup, faks ve e-mail yoluyla bize ulaşabilirsiniz. Önümüzdeki sayılarımızda sizin bu değerlendirmelerinize de yer vermek isteriz.

Tatiliniz, “gönlünüzce” olsun!..

* * *

Şebnem Dergisi, yayın kurulu olarak Anadolu seyahatlerimize başladık. Nisan ayı sonunda ve Mayıs ayı başında bizi misafir eden Karaman, Konya ve Adapazarı şehirlerine gönül dolusu şükranlarımızı sunuyoruz. Heyecanımızı tazelediniz, bize yeni bir ümit aşıladınız…

İnşallah, sırayla dergimizin ulaştığı bütün şehirlerimizi, insanlarımızı ziyaret etmek istiyoruz. Gelecek sayıda görüşmek üzere, Allah’a emanet olunuz.

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle