H-AYKIRI-YORUM!

Hayatımızı düzene koyalım derken, ne de çok şeyi kalıplara sıkıştırmak ihtiyacı hissetmişiz. Sorumluluklarımızı sıraya koyup birini yerine getirirken diğerini bekletmişiz. Neden sadece “Kutlu Doğum” haftalarında her tarafta salâvat yarışmaları yapılır? Neden illâ Orman Haftası’nda ağaç dikilir? Neden bir tek Kütüphane Haftası’nda etraf kitap okuma yarışlarından kırılıp gider?

Aykırıyım… Çünkü Sevgililer Günü’nde eşim bana hediye almayınca suratımı asmıyorum. Birilerinin hayatımı şekillendirip yakınlarımla aramıza girmesine müsaade etmiyorum. Ama yine de bu girdaptan kurtulamıyorum!..

Anneme hediye almazsam gönlü mahzûn oluyor? Çünkü Anneler Günü! Ve:

“-Bütün evlatlar hediye alıyor, benim neyim eksik?!” diyor annem; yüzüme olmasa da içinden!..

Sürü yardan aşağı düşerken ben de arada kaynıyorum, gönlü kırılmasın diye sürüye uyuyorum ve sürü daha da büyüyor. Ama yardan da uçuyorum. Bütün paramı hediyeye vermiş, fakat annemin gönlünü yapmış olmanın sevinci ile evime dönüyorum. Bakıyorum evde ekmek yok!.. Olsun, annem mutlu oldu ya... Peki, annem, benim ekmek almak için eşimin eve gelmesini beklediğimi öğrense ne kadar mutlu olurdu?

Acınası bir tablo ortaya çıkıyor. Nedir bu zorunluluk?

Ben annemi hep mutlu etmek, göğsünü kabartmak için uğraşmış; iyi evlat olmak için türlü fedakârlık yapmış, her fırsatta ihtiyacı olanı almış, isteklerini emir bilmiş bir evlatken, neden sıkışık zamanımda bu hediyeyi almak zorundayım.

Vakt-i zamanında bazıları annelerini hiçe saymış ve önemsememiş, vicdanları da bu sorumluluklarını hatırlatıp durmuş onlara… Adamlar bu vicdan azabından kurtulmak için yılda bir günü, o sorumluluklarına ayırmışlar. Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü, Orman Haftası, Kütüphane Haftası, Yaşlılar Haftası vs. vs.!..  Ben de bunun kurbanıyım!

Kurban olmak istemiyorum!.. Hayatımı kendim şekillendirmek istiyorum. Sorumluluklarımı, “zorunluluk”tan çıkarmak, şevkle yerine getirmek istiyorum!

Şimdi yazı yazmak, annemi bugün öpmek, babama bugün hediye almak istiyorum. Eşime de güzel bir sofra hazırlayıp onu ne kadar çok sevdiğimi söyleyeceğim, hâlbuki bugün ne anneler, ne babalar, ne de sevgililer günü!..

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle