Cennet Daveti

Rabbimiz, kullarının günahlarını affetmek için pek çok vesîleler yaratır. Bunlardan bir tanesi de zamanlar içinde bereket, mağfiret ve rahmet dolu özel anlardır. İşte biz, günahlarımızı affettirecek, insanlarla olan hukukumuzu güzelleştirecek, kul haklarımızı helâlleşmeye yönlendirecek böyle bir iklîme girdik.

Receb ayının peşinden gelen Şaban ayı, Peygamber Efendimizin bolca oruç tutarak Ramazan’a hazırlık yaptığı bir aydır.

Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu ayın fazileti hakkında: “Receb Allah Te­âlâ’nın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ümmetimin ayıdır.” buyurmuştur.

Ashâb-ı Kirâm da Şaban ayının hilâlini görünce, kendilerini Kur’ân okumaya verirlerdi. Bu yüzden Şaban ayında yapılacak en güzel amellerden bir tanesi de mânâsı üzerinde düşünerek yavaş yavaş Kur’ân-ı Kerim okumaktır.

Bu ayın ortasında, yani on beşinci gecesinde “Berat Kandili” vardır. Berat gecesi, Kur’ân-ı Kerîm’de pek çok fazileti zikredilen, bir yıllık defterlerin dünya semasına indirildiği mübârek bir gecedir. Bu gecede, gelecek senenin aynı gününe kadar doğacaklar, ölecekler vb. bilgiler dünya semâsına indirilip ilgili meleklere tevdî edilir. Bu geceyi ibadet, zikir, tefekkür ve tevbe ile uyanık geçirmeye gayret etmelidir.

Bu ay, hayır ve bereket kapılarının açıldığı, günahların silindiği bir aydır. Böyle bereket yağmurları ile dolu bir ayı, kabımızı doldurmadan tüketmek çok acıdır.

* * *

Her akıllı mümin için bu ayı gafletle geçirmek doğru olmaz. Bilakis günahlardan tevbe ederek, temizlenmek sûretiyle Ramazan ayına hazırlanmalıdır. Allah Teâlâ’ya Şaban ayında daha fazla yalvarıp yakarmalı ve (şefaat sahibi), bu ayın sahibi ile tevessülde bulunarak, Allâh’a duâ etmeli, tâ ki kalbinin bozuk hâli düzele!.. Sırrın hastalığını tedâvi etmeli, tevbe ve ibâdetlerini yarına bırakmamalı, te’hîr etmemeli… Çünkü günler üçtür:

  1. a) Dünkü gündür; geçip gitmiştir.
  2. b) Bugünkü gündür; hâlen işlemektedir.
  3. c) Yarınki gündür; bu da bir ümîttir. O güne çıkılır mı, çıkılmaz mı bilinmez!

Geçen günden ibret almalı, bugünü bir ganîmet bilmeli... Yarın büyük bir tehlikedir ki, yetişip yetişmeyeceğini bilmiyorsun.

Recep ayı geçti. Bir daha geri gelmez. Ramazan ayı ise beklenmektedir. Buna da erişip erişemeyeceğimizi bilmiyoruz. İçinde bulunduğumuz Şaban ayına gelince, bu iki ay arasında bir vâsıtadır, onda ibâdeti bir ganîmet bilmelidir.

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Abdullah bin Ömer -radıyallâhu anh-’e şöyle nasihatte bulunmuştur:

“Beş şey gelmeden evvel, beş şeyin kıymetini bil!.. İhtiyarlığından önce gençliğinin, hastalığından önce sağlığının, fakir olmadan önce zenginliğinin, meşgûliyetinden önce boş zamanının, ölmeden önce hayatının...” (Gunye 1/188)

Yazımızı, Peygamber Efendimizin duâsıyla bitirelim:

“Allâhümme bârik lenâ fî Şaban ve belliğnâ Ramazan: Allâh’ım, Şaban ayını bizim için bereketli eyle ve bizi Ramazan’a ulaştır.”

PAYLAŞ:                

Zahide Topcu

Zahide Topcu

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle