İsrâiloğulları’nın düşünce, inanç ve alışkanlıkları ve onlarla yapılan mücâdele de bu kıssalar içinde en sık ve tafsilâtlı zikredilenidir. Nitekim, nübüvvetin başlangıç yıllarından itibaren nâzil olan en uzun sûreler, İsrâiloğullarını anlatan sûreler olmuştur. Bu kadar sık bir şekilde İsrâiloğulları’ndan bahsedilmesi sebepsiz değildir.
Modern insanın aradığı huzur, şifâ, arınma ya da rahatlama; adı ne olursa olsun bunların her biri son ve tamamlanmış bir din olan İslâm’da en doğru ve en mükemmel şekliyle mevcuttur. Yeter ki İslâm’ı doğru okumasını, doğru yaşamasını ve onun verdiği mesajı anlamasını bilelim. Bize ilâhî ve sonsuz bir nîmet bahşedilmişken, kaynağı bâtıl ve putçuluk olan pagan, mesnedsiz,...
Günümüzde bilhassa tahrife uğramış dinlerin yozlaşması, İslâm özelinde bakarsak, adı müslüman, ama dîne ve dindarlığa dair her şeyi elinin tersiyle iten modern insanların varlığı, bazı ihtiyaçları da beraberinde getirdi. Evet, ihtiyaç… Neydi bu ihtiyaç? İnsanın mâneviyat arayışı.
Müzik, insanın kelimelerle ifade edemediği sevgileri, hasretleri, sitemleri, hülyaları sesler topluluğu ile anlatma sanatıdır. Duyularak, hissedilerek çıkarılan her ses, söz ve nağme; asırlarca yaşayan, dilden dile aktarılan müziklerdendir. Her söylemede ve dinlemede insana huzur, sükûnet ve rahatlama hissi verir, çeşitli duyguları harekete geçirir. Kadim tarihimiz, bu ...
Hicrî ayların ilki olan Muharrem Ayı, Allâh’ın “haram” olarak nitelendirdiği aylardan olmasıyla birlikte, birçok rahmet, bereket ve fazileti de içinde barındırmaktadır. Muharrem ayının en faziletli günü ise, onuncu günü olan “Aşûre günü”dür. Aşûre gününün Allah katında çok faziletli bir yerinin olduğunu, Fecr Sûresi’nin “On geceye yemin olsun.” (el-Fecr, 2) âyet-i ke...
“Hürmetli mescid” mânâsına gelen “el-Beytü’l-Haram” yani Kâbe; dünyada eşi benzeri olmayan en önemli ve en mukaddes mâbeddir. Bütün müslümanların ibadet için yöneldikleri ve birleştikleri yegâne mukaddes bölge olduğu gibi, Ortadoğu’nun ve İslâm Âlemi’nin de mânevî merkezidir.
“İslâm, neden evlât edinmeyi kaldırmıştır?” Bunun pek çok hikmeti sayılabilir: Şüphesiz evlât edinmenin en fecî neticelerinden biri, zamanla soyun karışması, kimin, aslında kimin çocuğu olduğunun tespitinin zorlaşmasıdır. Çocuk, yeni girdiği âile çevresi dışında, öz anne ve babasını ve yakın akrabalarını tanımamakta ve bu da ebediyyen evlenmesi yasak olan kişilerl...